Mesajı Okuyun
Old 21-04-2015, 17:30   #3
Av. Mustafa Karataş

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Paylaşmış olduğunuz kararları inceledim özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ilamında yer alan şu ifade dikkatimi çekti; Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunun 125.maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğmasından sonra işlemeye başlar. Ancak, satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye, yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise, on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda, zamanaşımı savunması Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından dinlenmez.

Yani ortada bir taşınmaz satım vaadi sözleşmesi varsa zamanaşımı yoktur diyor HGK. Bir kısım Yargıtay kararları ve http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/a...olat-topuz.pdf bu linkte yer alan doktora çalışması TOKİ'nin yaptığı sözleşmelerin taşınmaz satım vaadi sözleşmesi olabileceğini söylüyor. Bu halde tapu iptal ve tesciline ilişkin terditli bir dava açmak mümkün gibi görünüyor. Yanılıyor muyum?