|
|
|
|
Ben ihtiyati tedbir'in dar yorumlanmasına karşıyım. Yargıtay'ın kararlarının somut olaya uygun olmadığı veya davacının davayı kazansa bile bir şey elde edememesine sebep olduğunu düşünüyorum.
Örneğin müteahhite iş yapan bir asansörcü yaptığı iş karşılığı müteahhidin payına düşecek dairelerden birinin kendisine verilmesinin kararlaştırıldığı adi yazılı sözleşme nedeni ile müteahhit söz konusu daireyi muvazaalı olarak 3.kişiye devrettiğinde "bu alacak taşınmazın aynına ilişkin değil-zira sözleşme geçerli satış vaadi sözleşmesi değil" denilerek mağdur edilmiş oluyor. Muvazaa iddiasını davacı ispatlayana kadar o taşınmaz iyiniyetli başka bir 3.kişiye verildiğinde ortada alacak olsa da alacağın tahsili imkanı kalmamış oluyor. İhtiyati haciz bence yeterli değil buna benzer olaylarda. Ki çoğu sorun da buna benzer şekilde gerçekleşiyor ve tedbir verilemediğinden alacak tahsil edilemiyor.
|
|
 |
|
 |
|
Somut örneğiniz üzerinden irdeleyelim:
“müteahhidin payına düşecek” dediğinize göre KKİS’de müteahhitle akit yapan alt yükleniciden (asansör yapımını üstlenen) bahsediyoruz sanırım.
İhtimal 1- Müteahhit ile alt yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin bedeli; KKİS bedeli olarak müteahhide bırakılacak daire ise burada alacağın temliki söz konusu olmakla geçersizlik söz konusu değildir:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...62&postcount=6
alt yüklenici tapu iptal ve tescil talepli ikame edeceği davada ihtiyati tedbir talep edebilir...
İhtimal 2- Müteahhit ile alt yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin bedeli; KKİS’de müteahhide devredilmiş tapulu taşınmaz ise geçersizlik söz konusu; alt yüklenici, müteahhitle akdettiği sözleşmeyi noter kanalıyla ve geçerli bir şekilde akdedip tapuya şerh koydurtabilirdi. Yapmamışsa ihtiyati haciz talepli dava açıp -kabul edilirse- gerekli işlemleri tamamlar ve (muvazaalı şekilde dediğiniz) devralan da “haberim yoktu” diyemez; haklı çıkarsa da alacağını tahsil edebilir.
Ve her halükarda alt yüklenici, 4721 sayılı Kanun m.893-895 çerçevesinde kanuni ipotek hakkını da kullanabilir...
P.S: (Basiretli) tacirlerimiz, sadece sorun çıktığında değil, sorun çıkmaması için de avukattan yardım alması gerektiğini öğrenmeli, değil mi
