Mesajı Okuyun
Old 21-04-2015, 11:31   #5
eser_29

 
Varsayılan

Ben ihtiyati tedbir'in dar yorumlanmasına karşıyım. Yargıtay'ın kararlarının somut olaya uygun olmadığı veya davacının davayı kazansa bile bir şey elde edememesine sebep olduğunu düşünüyorum.

Örneğin müteahhite iş yapan bir asansörcü yaptığı iş karşılığı müteahhidin payına düşecek dairelerden birinin kendisine verilmesinin kararlaştırıldığı adi yazılı sözleşme nedeni ile müteahhit söz konusu daireyi muvazaalı olarak 3.kişiye devrettiğinde "bu alacak taşınmazın aynına ilişkin değil-zira sözleşme geçerli satış vaadi sözleşmesi değil" denilerek mağdur edilmiş oluyor. Muvazaa iddiasını davacı ispatlayana kadar o taşınmaz iyiniyetli başka bir 3.kişiye verildiğinde ortada alacak olsa da alacağın tahsili imkanı kalmamış oluyor. İhtiyati haciz bence yeterli değil buna benzer olaylarda. Ki çoğu sorun da buna benzer şekilde gerçekleşiyor ve tedbir verilemediğinden alacak tahsil edilemiyor.