Mesajı Okuyun
Old 08-04-2015, 16:56   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Bilgin,
Alıntı:
Yazan Av.Özlem Ay Bilgin
Sayın Öksüz,
Öncelikle değerli katkınız için çok teşekkür ederim.
Söz konusu kararları inceledim, buna göre zaman aşımı engeline takılmadan dava açma şansımız görünüyor. Aslında ben de bu şekilde yorumlamış, benzer başka kararlar da incelemiştim.
Ancak daha önce belirttiğim gibi, bilirkişilik yapan bir meslektaşımın bu konuda yakın zamanda bir değişiklik yapıldığını söylemesi üzerine tereddüde düştüm. Yakın zamanda öyle bir değişiklik var mı acaba? Ben bulamadım da...
İyi Çalışmalar...
Bilirkişilik yapan meslektaşınızın belirttiği husus zamanaşımıyla değil; husumetin kime yöneltilmesi gerekeceği (Anayasa m.129) ve buna bağlı olarak adli yargı-idari yargı ayrımıyla ilgili olsa gerek... Ki bu husus THS'de Sayın Akpunar tarafından açılan "Yargıtay ve Danıştay'ın Değişen "müstakar" Görüşleri" başlıklı forumda ve THS şerhlerimizde de yer almaktadır:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...48&postcount=3
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14142

Aynı yönde:
Alıntı:
Yazan Yargıtay HGK, 26.2.2014 T., E: 2013/4-579, K: 2014/155
...Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacıların eşi ve annesi olan davacı F____ K____'un davalılardan A____ Y____'nın gerçekleştirmiş olduğu sezeryan ameliyatı sırasında gazlı bez unutulması sebebiyle dikkatsizlik ve tedbirsizliğinden dolayı 2. kez ameliyat edildiğini belirterek ve davalı doktoru hasım göstererek eldeki tazminat davasını açmıştır.

Davacıların bu iddiası, içerikçe davalı doktorun görevi sırasında ve yetkisini kullanırken işlediği bir kusura ve bu kusurun niteliği itibariyle de kamu görevlisinin ihmaline dayanmaktadır.

Hal böyle olunca, davalının görevi dışında kalan kişisel kusuruna dayanılmadığına, dikkatsizlik ve tedbirsizliğe dayalı da olsa eylemin görev sırasında ve görevle ilgili olmasına ve hizmet kusuru niteliğinde bulunmasına göre, eldeki davada husumet kamu görevlisine değil, idareye düşmektedir. Öyle ise, dava idare aleyhine açılıp, husumetin de idareye yöneltilmesi gerekir.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı doktor A____ Y____ hakkındaki davanın husumet yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiği gözetilmeyerek işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

Görüşmeler sırasında bir kısım üyeler devlet memurlarının kişisel kusurlarından dolayı adli yargı yerinde kendilerine husumet yöneltilerek dava açılabileceğinden bahisle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği yönünde görüş beyan etmiş iseler de, bu görüş yukarda belirtilen sebeplerle Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.

O halde, HGK'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır...
Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16165