|
|
|
|
Maalesef sizinle aynı görüşte değilim sayın meslektaşım.
Disiplin kurulu kararında menfaat çatışmasına dair hiç bir atıf yok.
Esasen 47.maddede düzenlenen durum, menfaat çatışması olup olmamasına bakılmaksızın tüm dava konusu mal ve haklar bakımından geçerlidir.
Vekil olduğumuz davada, dava konusu edilen bir mal ve ya hakkı edinmekten yasaklıyız.
Kararda da "her ne sebeple olursa olsun" demek suretiyle katı bir biçimde bu sınır çizilmiştir.
Aksi düşüncenin kabulü, mesleğimiz sebebiyle vakıf olduğumuz pek çok karlı/kazançlı mal ve hakları şahsi mal varlıklarımıza katmak sonucunu doğurur ki bu durum mesleğin kötüye kullanımı olarak telakki edilebilir.
Nasıl ki, satışını istediğimiz bir taşınmazı ihalede kendi adımıza girip alamıyorsak burada da durum aynıdır.
Tabi ki bu benim kişisel yorumumdur. Bir hukukçu olarak siz farklı yorumlayabilirsiniz.
Saygılarımla.
|
|
 |
|
 |
|
Şimdi içime bir kurt düştü. Devre konu mülkiyet hakkında bir menfaat çatışması yani çekişmeli hak durumu söz konusu değil. Hatta açılan davada da mülkiyet hakkıyla ilgili bir talep, çekişme yok.
Son duruşmada mülkiyet devrini ve dosyaya kendi adıma asaleten diğerleri için vekaleten devam etmek istediğimi söyledim. Hakim karar için bir sonraki duruşma tarihini verdi.