Mesajı Okuyun
Old 30-03-2015, 20:11   #10
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AYBİKERKAL
Öncelikle herkese selamımı sunuyorum. Başlık aradığım konu ile ilgili olduğu için ayrıca bir konu açmak istemedim. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. Bu gün Yargıtay kararlarında yaptığım araştırmalarım neticesi, vasiyet içeriğinde çelişki olması halinde vasiyetin iptali yoluna gidilebileceğini gördüm. Vasiyetnamede " tarafıma isabet eden hak ve hisseler için ( ki bunlar... ili ... ilçesi ... köyü sınırları içindeki tüm taşınmazlarımdır ) yasal mirasçılığın yanı sıra kendisini mirasçı olarak atıyorum ve bu gayrimenkulleri kendisine vasiyet ediyorum.." ibaresi çelişki doğurur mu ? Taşınmazların yerinin belirtilmiş olmasının muayyen mal niteliğini oluşturduğunu var sayarsak yasal mirasçının vasiyet alacaklısı olması durumunu nasıl açıklarız ? Sayın Cumhur Okyay açıklık getirmiş ancak ben kendi lehime bir şeyler çıkarmak peşindeyim.. Vasiyetnamede tanıkların ve mirasbırakanın dahi imzası yok. ( elimizdeki aslı ile mutabakatını gösterir onaylı bir surettir. Dairede saklı olanda imza var mıdır bilemiyorum. ) Noter ismi sadece başlangıçta yazılmış ancak son sayfada sadece Noter ibaresinin altına imza atılıp mühür basılmış. Noterin ismi yazılmamış. Şekli bir iptal söz konusu olabilir mi ? Saygılar.

1-Çelişki olması hâlinde, vasiyetnamenin derhal iptâli yoluna gidilmeyip, "favor testamenti" kuralı gereği vasiyetname yorumlanarak, vasiyetçinin son arzularına öncelik tanınır, bu mümkün olamıyorsa, o takdirde, iptâl yoluna gidilir.
2- Bence burada, muayyen mal vasiyeti de yoktur. Muris, yasal mirasçısına, ezcümle, çocuğuna veya karısına, hem anılan mirasçının yasal miras hakkını almasını ve hem de belli yerdeki ada parsel numaralarını da zikrederek tüm taşınmazlarını vasiyetname gereği olarak almasını istemektedir.
3- Aslı ile mutabakatını gösteren elinizdeki "suret" de aradıklarınızın hepsi aslında mevcuttur diye düşünüyorum.
4- Yapılacak iş, murisin vasiyetname ile bıraktığı taşınmazların toplam değeri, murisin tasarruf nisabını (kullanılabilir oran)aşıyorsa, bundan saklı payı zedelenen, ihlâl edilen mirasçı/ mirasçıların, sukutu hak (hak düşürücü ) süre geçmeden "tenkis" dâvası açmalarıdır.
5- Dâva açmadan önce, saklı payın (mahfuz hisse)ihlâl edilip edilmediği hesabının, tüm terekenin ölüm tarihindeki kıymetine göre bizzat yapılması kolay ve mümkündür.
Kolay gelsin...