Mesajı Okuyun
Old 21-03-2015, 23:38   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ismailonur
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın davalı sıfatına haiz olduğu, Ankara Vergi Mahkemesi nezdinde davacı vekili olarak açmış olduğumuz, talep konusu salınan ve tahsil edilen verginin yasal faizi ile iadesi olan davayı, haklı bularak kabul etmiş ve salınan verginin yasal faizi ile tarafımıza ödenmesine hükmetmiştir.

Mahkeme ilamının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 28/2.nci maddesi uyarınca infazını talep etme zorunluluğu doğmuştur. Bu bağlamda, dilekçe ile ilgili vergi dairesine başvurarak, hükmün infazını ve ahzu kabza yetkili vekil olarak, ilam ile koruma altına alınmış olan asıl alacak miktarının belirtiğim banka hesabıma yatırılmasını talep etmiş bulunmaktayım.

bu başvuru esnasında, görevli memur tarafından; vekaletname ile tarafıma verilmiş, “ bilumum dava ve takiplerden dolayı” “T.C. daire ve kurumlarının her bölüm ve derecesinde her sıfat tarik ve suretle temsile”, “müdafaa ve muhafazası için uygun göreceğim bütün işlemleri takip etmeye sonuçlandırmaya”, “ gereken dilekçe ve belgeleri yazıp imzalayarak ilgili olduğu daire ve kuruma vermeye” “idari, mali ve yargı kurumlarında temsile”, “ davaları takip etmeye ve sonuçlandırmaya ve bu kurumlar karşında ahzu kabza”, yetkim bulunmasına rağmen, dava konusu asıl alacak ödemesinin yalnızca müvekkilimin hesabına yapılacak ödeme ile gerçekleşebileceğini belirtmiştir.

Bu durum karşısında görüştüğüm vergi dairesi müdürü, para işlerinin ikircikli konular olduğu bu sebep ile avukata güvenilemeyeceği ve ödeme yapılamayacağı, kaldı ki bu yönde bir ödeme kararı alınsa bile, yapılan EFT işleminin sisteme kayıtlı mükellefin hesabı olmaması sebebiyle iade edileceğini, ödemenin yapılamayacağını belirtti.

Kendisine İYUK 28/2.nci maddesi hükmünü anımsatarak (Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.)

6100 sayılı HMK'nın Davaya vekâletin kanuni kapsamı başlıklı 73.ncü maddesini anımsatarak, usulune uygun vekaletname ile tarafıma verilen ve kanun ile korunan yetkimi kullanmak istediğimi belirttim. Fakat Bakanlığın görüşünün de bu yönde olduğunu belirterek. Konusu para olan işlerde alanen avukata güvenemeyeceğini söyledi.

Bu bağlamda sevgili meslektaşlarımın görüş ve önerilerini dilerim.

Saygılarımla
Görevi kötüye kullanma şuçu, şikayet hakkınızı kullanma en etkili yoldur.