28-02-2015, 23:24
|
#2
|
|
Sayın meslektaşım,
sorunuzda muvazaa ve karşılıksızlık iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescili davası açacağınızı belirtmiş iseniz de olayınız da farklı bir durum olduğunu düşünüyorum.Çünkü;
1-Müvekkiliniz ve eşi ile bakım borçlusu kişi(bayan) arasında noterde düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapılması gerekirken akit sözlü olarak yapılmış olduğundan öncelikle taraflar arasındaki sözleşme şekil eksikliği nedeniyle geçersizdir.
2-Taraflar sözleşmenin şekil koşullarına uymadığı gibi sözleşme türünde de hataya düşerek taşınmaz satış sözleşmesi kurma yoluyla müşterek amaçlarını elde etmeye çalışmışlardır.(Taraflar arasında sözlü olarak kurulan ölünceye kadar bakma akdinde taşınmazın tapusunun bakım borçlusu bayanın üzerine temlik edilmesi gerekirken kızının üzerine devir edilmesi konusunda tarafların anlaşması da sözleşmenin 3.kişi(kızı) yararına akdedilen bir sözleşme niteliğinde olduğunu göstermektedir.)
3-Bakım borçlusu bayanın kızının 200.000.00 TL-değerinde senet vermesi ve senedin üzerinde bakım borcu bulunduğunu kabul etmesi satış yoluyla kendisine devredilen taşınmazın annesinin davacı müvekkiliniz ile eşine karşı olan bakım borcunun teminatı olarak düzenlendiğini ortaya koymaktadır.
4-Ancak sizinde belirttiğiniz gibi şekil koşullarında ve sözleşme türünde hataya düşülmesine rağmen bakım borçlusu bayanın kızı taşınmazı iyi niyetli 3.kişiye devretmiş ise iyi niyetli 3.kişiye karşı tapu iptali ve tescili davası açamazsınız.
5-Bildiğiniz gibi mevcut bir borç için kambiyo senedi tanzim etmek eylemi,eğer tarafların gerçek iradesi tecdit(yenileme) değil ise yeni bir borç yaratmak değil alacaklıya mütelahik (yarışan) haklar sağlamaktır.Yani alacaklı talep haklarını ya asıl sözleşmeye dayanarak veya kambiyo senedine dayanarak talep edebilir.Ancak olayınız da mütelahik haklar değil,bakım borcunun yerine getirilmesi ve yerine getirilmediği zaman devredilen taşınmazın geri verilmesini ve geri verilmediği(verilemediği) zaman davacı müvekkilinizin zararlarını karşılamak amacıyla düzenlenen bir teminat senedi(teminat sözleşmesi) bulunmaktadır.
6-Olayınız da en doğru yolun taşınmazı bayanın kızından temlik alan 3.kişinin iyi niyetli olup olmadığını doğru bir şekilde tespit etmek,eğer kötü niyetli ise bu kişiye (ve bayanın kızına) karşı tapu iptali ve tescil davası açmak,eğer iyi niyetli ise taşınmazı satış yoluyla devir alıp sonradan 3.kişiye devreden kızına karşı senedin tahsili için icra takibine başvurmak olmalıdır diye düşünüyorum.
7-İvazsızlık(bedelsizlik) iddiası basit veya mevsuf (nitelikli) muvazaa olmayıp akdin kurucu unsurlarındaki eksiklik nedeniyle akdin geçersiz olmasıdır.Saygılarımla..Av. Şükrü SÖĞÜT
|