25-02-2015, 23:24
			
							
		 | 
		
			 
            #6
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Öncelikle ilginiz için teşekkürler. 
 
Yukarıdaki Yargıtay kararında  sanırım müşterek mülkiyet söz konusu. 
 
Oysa bizim olayımızda iştirak halinde mülkiyet var. 
 
Ben de iştirak halinde mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürerek sadece borçlu mirasçının hissesinin satışını sağlayarak tüm taşınmazın satılmasına engel olmayı düşündüm. 
 
Ancak: 
 
Bilindiği gibi iştirak halinde mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürmenin iki yolu var: 
 
Birincisi idari bir işlem: Kadastro Kanununun 3. maddesine göre mirasçılardan biri tapuya başvurarak mirasçıların hisseleri oranında tapu tescilini talep edebiliyor. Bunun üzerine tapu müdürlüğü tüm mirasçılara tebligat çıkararak bir itirazları varsa bildirmeleri ya da ortaklığın giderilmesi davası açmaları için süre  veriyor. Tüm mirasçılar müşterek mülkiyeti talep ediyorlarsa (itiraz etmezler   ve ortaklığın giderilmesi davası açmazlarsa) müşterek mülkiyet hükümlerine göre tapu tescilini gerçekleştiriyor. 
 
İkinci yol ise  iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi için dava açmak. Bu durumda da idari işlemde olduğu gibi diğer hissedarların verilen sürede  itiraz etmemeleri ve ortaklığın giderilmesi davası açmamaları gerekiyor. 
 
Bizim olayımızda  hissedarların hiçbiri ne itiraz ediyor ne de ortaklığın giderilmesi davası açıyor. 
 
Ancak borçlu mirasçının alacaklısı tarafından İİK m.121 gereğince  açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası var. 
 
Bu durumda borçlu mirasçının alacaklısı tarafından İİK m.121 gereğince açılan ortaklığın giderilmesi davasının iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesine engel olacak nitelikte bir dava  -hissedarlar tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davası olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği- olup olmadığından emin değilim.  Bu nedenle bu tereddütlü durumdan uzak durarak çözüm bulmaya çalışıyorum. 
 
Değerli meslektaşım Av.Murat Kılıç'ın düşünceleri teknik olarak doğru, söz konusu taşınmaz  ihalede muhammen bedelden çok daha yüksek bedele alıcı bulabilir.  
 
Büyük olasılıkla satış isteyen alacaklı vekili de böyle bir savunma yapacak. Ben de tüm diğer mirasçılar adına satışa girip borçlu mirasçının hissesini muhammen bedelin %40'ına alacağım.Alacaklı da borçlu mirasçının hissesine düşen 1.400.-TL ile yetinmek zorunda kalacak.. Satış masrafları, paylaştırma masrafları v.s..... Onca emek,  zaman  ve para harcandıktan sonra gerçekte varılacak sonuç ise bu. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |