|
|
|
|
Değerli meslektaşım
Av.Ferman Kaya nın bu görüşüne katılmakla beraber davanıza dayanak olabilecek yasa maddeleri şunlardır diye düşünüyorum.İyi çalışmalar....
TMK Madde 721 - İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.
Dolayısıyla
TMK Madde 694 - Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır.
Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir.
|
|
 |
|
 |
|
Bu, tartışmaya değer bir görüş. Ancak benim şahsi kanaatime göre, ilk yanıt hatalıdır.
Öncelikle, kişinin talebinin hangi hukuki sebebe taalluk ettiğini bulmak gerekir. Davacı, davalıyla arasında sözleşme bulunduğunu ispatlayabilmiş midir? Ya da davalı, davacının anlattığı gibi aralarında sözlü bir mutabakat olduğunu kabul etmiş midir? Eğer bu soruların her ikisinin de yanıtı olumsuzsa taraflar arasında hiçbir mukavele bulunmadığı ön kabulüyle inceleme yapmak gerekir.
Bu halde, ikinci aşama, istinat duvarının taraflardan hangisinin yararına olduğunu saptamaktır. Eğer duvarın yapılmasıyla her iki taraf da eşit derecede menfaat sağlamakta ise, duvarın yarısı için davacı davalı yararına
"vekaletsiz iş görmüş" durumdadır. Vekaletsiz iş görmeden doğan alacaklar sebepsiz iktisap hükümlerine göre adına iş görülenden tahsil edilir. Dolayısıyla, zamanaşımı da sebepsiz zenginleşmeden doğan alacaklar için uygulanacak zamanaşımıdır.
Gelelim paylı mal meselesine. MK 721 taşınmazı birbirinden ayıran sınırı teşkil edecek "şey" üzerindeki hakkı düzenlemektedir. Buna göre, sınır çizgisini oluşturma amaçlı duvar ortak mülkiyettedir. Evvelemirde, bu istinat duvarı "sınırı birbirinden ayırma" amaçlı mı yoksa "toprak kaymasını önleme" amaçlı mı inşa edilmiştir? Farz edelim ki inşa maksadı sınır çizmektir. Öyleyse, bu madde az önce söylediğim gibi sadece mülkiyet hakkını düzenleyebilmektedir. Hem kendi, hem başkası adına her iki tarafın menfaatine uygun olarak inşaat yapan kişi vekaletsiz iş görmüştür. Ortaya çıkan inşaatta mülkiyet ortak olabilir. Bu madde, bu hususa ilişkin farklı bir hüküm ortaya koymamaktadır.
694. madde ise "Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren
yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler"den kaynaklanacak sorumluluğu paylaştırmaktadır. Paylı bir malın doğrudan inşası, yani yoktan var edilmesi bence bu hükmün düzenlemeyi hedeflediği sorumluluklar içerisinde değildir. Madde hükmü, paylı mal
"nedeniyle" doğacak borçları paylaştırmaktadır.
Ben, vekaletsiz iş görme hükümlerinin burada uygulama alanı bulacağı görüşündeyim. Zamanaşımı itirazının yerinde olduğunu düşünüyorum.