|
T.C. İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2010/631 Esas - 2013/241
/
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2010/631 Esas
KARAR NO: 2013/241
HAKİM:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ: Av. FİLİZ SONGÜR - Belediye Caddesi Kılınç İş Merkezi No:227 Urla/ İZMİR
DAVALI :
VEKİLİ:
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/12/2010
KARAR TARİHİ: 13/05/2013
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/05/2013
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının
sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile müvekkili ile davalının kardeş
olduğunu, murisleri G_____'ın dul olarak 13/11/2010 tarihinde vefat ettiğini,
murislerinin tek mirası olan İzmir ili, Konak ilçesi, ___________ parselde kayıtlı 141 m2'lik kargir ev vasfındaki taşınmazını murisin 21/05/2009 tarihinde 43.000,00-TL bedelle davalıya sattığını, davalının da bu taşınmazı 27/10/2009 tarihinde hisseli olarak yine 43.000,00-TL bedelle M____, H____ ve Ş____ isimli üç kardeşe sattığını haricen öğrendiklerini, ortak murisin bakıma ihtiyacı olduğu için davalının baskısı ile tek taşınmazını davacıyı yasal miras payından yoksun
bırakmak için mal kaçırmak saiki ile ve aslında bedelsiz bağışladığı halde muvazaalı olarak 43.000,00-TL gibi düşük bir bedel ile davalıya satış yapmış gibi göstermek suretiyle aynı gün sağlık ocağından alınan rapora da dayanılarak davalıya devrettiğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması halindemurisin ölüm tarihi itibari ile taşınmazın gerçek değerinin ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00-TL tazminatın ölüm tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın zaman aşımına uğradığını, davacının ölümüne kadar annesine bakmadığını, müvekkilinin annesine baktığını, hatta son zamanlarında geçirmiş olduğu kısmi felç ve yaşlılık nedeni ile hiçbir ihtiyacını görememesi nedeniyle bakıcı tuttuğunu, her ay annesinin bakımı için 475,00-TL para verdiğini, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, davacının halen
ekonomik olarak kötü durumda olduğunu, annesinin ölümün fırsat bilip müvekkilinin iyi niyetini suistimale çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, muris muvazaasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Taraflar kardeş olup, muris G_____'ın çocuklarıdırlar. Dava konusu İzmir İli, Konak İlçesi, ____________ sayılı taşınmazın 46/375 hissesi G_____'a ait iken bu hisse G_____ tarafından 21.05.2009 tarihinde 43.000,00 TL. bedelle davalı K____'a satılarak devredilmiştir. K_____ da 27.10.2009
tarihinde 46/375 hisseyi her biri 14.333,33 TL. olmak üzere toplam 42.999,99 TL.na M____, H____ ve Ş_____'ya satarak devretmiştir. Muris G_____ 13.11.2010 tarihinde vefat etmiştir. Davacı ve davalıdan başka mirasçısı yoktur.
Davacı vekili satış işleminin muvazaalı olduğunu, davalının baskısı ile miras hakkından yoksun bırakmak için taşınmazın bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, tapu iptaline engel olmak için davalının taşınmazı devraldıktan kısa süre sonra hisseli olarak dava dışı kişilere sattığını, davalının satın alma gücü bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı
saklı kalmak üzere miras payına ilişkin 8.000,00 TL.nın tahsilini istemiştir.
Davacı tanıkları N____ ve H_____ davalının kendilerine murisin Ballıkuyu'daki evini 45.000,00 TL.na sattıklarını, üstü için kredi çekerek
kendisi adına başka ev satın aldığını söylediğini, murisin ölen eşinden dul maaşı aldığını, satma ihtiyacı bulunmadığını bildirmişlerdir.
Getirtilen tapu kaydından davalının 11.11.2009 tarihinde İzmir İli, Karabağlar İlçesi,Adnan Süvari Mah. _________no.lu meskeni Finansbank'tan kredi çekmek suretiyle satın aldığı belirlenmiştir.
Davalı tanığı C____ davacı ve davalının başlangıçta murise nöbetleşe
baktıklarını, davacının muris ile tartıştığını, davacının “seninle bir daha görüşmem, sana kim bakarsa baksın, malını da kime verirsen ver” dediğini, murisin de davacıya “seninle bir daha görüşmek istemiyorum, cenazeme de gelme” diye söylediğini, bu tartışmadan sonra murise davalının bakmaya başladığını, bakıcı bulduğunu, murisin oturduğu ev küçük
olduğundan murisin davalıya evi satma teklifinde bulunduğunu, evini 43.000,00 TL.na tanımadığı birine sattığını, 20-25.000,00 TL.nı miras hakkındır diye davalıya verdiğini, davalının kredi çekip Hatay semtinden ev aldığını, artan parayı murisin kendisine bakım parası olarak ayırdığını, bakım masrafını bu paradan karşıladığını..... bildirmiştir.
Davalı tanığı E_____ murisin bakıcılığını yaptığını, ücretini davalının
verdiğini, parası yetmediği için murisin evini satıp borçlarını ödediğini, davalınınkredi çekip Hatay semtinde ev aldığını bildirmiştir.
Yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın
21.05.2009 satış tarihindeki değerinin 62.420,00 TL. olduğu bildirilmiştir.Taşınmazın muris tarafından davalıya satıldığı tarih itibariyle belirlenen gerçek değeri ile resmi satış sözleşmesinde gösterilen bedel arasında %50 fark vardır. Murisin vefat eden
eşinden dul maaşı aldığı taraflar arasında tartışmasızdır.Murisin paraya ihtiyacı olduğu için sattığı savunması inandırıcı bulunmamıştır. Muris taşınmazını kızı davalıya satış yolu ile devretmiştir. Davalı tanığı C____, murisin taşınmazı üçüncü kişiye sattığını, 20-25.000,00 TL.nı miras payı diye kızına verdiğini, kalanını kendisine ayırdığını söylemiştir.
Oysa taşınmaz payı muris tarafından davalıya devredilmiş; davalı da kısa süre sonra üçüncü kişilere satmıştır. Satıştan Birkaç ay sonra davalı, kendisi adına başka daire satın almıştır. Bu olgular karşısında davalı tanıklarının anlatımları inandırıcı bulunmamıştır.
Taraflar ½ miras payına sahip olup; taşınmazın satış işlemi tarihindeki gerçek değeri 62.420,00 TL.dır. Davacının payı karşılığı 31.210,00 TL.dır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde murisin taşınmaz hissesini satma ihtiyacı bulunmadığı, satışın muvazaalı olduğu vicdani kanaatine varılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmelidir.
Her ne kadar tenkis hesabı yaptırılmış ise de; dava muris muvazaasına dayalı tazminat isteğine ilişkin olduğundan, talep doğrultusunda karar verilmelidir.
HÜKÜM: Davanın KABULÜNE,
1- 8.000,00 TL. tazminatın 28.12.2010 dava tarihinden itibaren yasıl faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına,
2- Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 546,48-TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 529,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacının yapmış olduğu 1.021,50-TL mahkeme masrafı ile Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 960,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Taraf vekilleri yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim kılındı. 13/05/2013
Katip 95899 H
|