|
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8556
KARAR NO : 2012/16749 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2011
NUMARASI : 2010/29-2011/97
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : ____ SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ :
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/03/2011 tarih ve 2010/29-2011/97 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İzzet Başara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıların oğlu ve tek destekleri U____'ın, davalı şirkete ZMMS ile sigortalı minibüste yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, vefat sonucu davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kazanın oluşumunda sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu ileri sürerek, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından 7.800 TL destekten yoksun kalma tazminatının ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların, miras bırakanlarının ölümü nedeniyle herhangi bir zararları bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, meydana gelen kaza sonucunda vefat eden U____'ın kaza tarihinde 14 yaşında olduğu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve ülkemiz koşullarına göre, kural olarak erkekler için emeklilik ve aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edildiğinden, müteveffa U____'ın kaza nedeniyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı, rüştüne erip askerlik hizmetini tamamladıktan sonra emekli olacağı 60 yaşına kadar aktif çalışma hayatına 40 yıl daha devam edeceği, müteveffanın ölüm tarihinde 14 yaşında olması nedeniyle gelir getiren bir işte çalışmadığı, davacı anne B____'in destek zararının hesaplanan peşin değer toplamının 15.646,44 TL olduğu, bu meblağdan 3.145,49 TL bakım indirimi düşüldükten ve sürücünün % 100 oranındaki kusuru dikkate alındığında talep edilebilecek destek zararının 12.500,95 TL olduğu, davacı üvey baba A_____' in nihai ve gerçek destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, taleple bağlı kalınarak 7.700 TL'nın 8.10.2008 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı B____’e verilmesine, diğer davalı A____ hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davacı Birsen hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davacı A____ hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Destek, yakınlarına veya yakın ilişkide bulunduğu başka kimselere sürekli ve düzenli bir biçimde yardım eden, eğer ölmeseydi ileride yardım etmesi beklenen veya büyük bir olasılıkla yardım edecek olan kişidir. Destek sayılabilmek için bakımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterlidir. Ancak, ölüm gününe kadar desteklik etmemiş olmakla birlikte, ilerde bakım gücüne kavuşarak, eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi beklenen kişi de destek sayılır .
Ancak, destek sayılabilmek için ölenin mutlaka ölüm zamanında bir kimseye bakmakta bulunmasına gerek yoktur. İleride kurulacak olan bakma ilişkisi de Mülga 818 Sayılı BK'nun 45/2. maddesinin (TBK. 53. md) uygulanması için yeterlidir. Başka bir deyişle, ölüm olmasaydı ileride kurulacak ilişkinin bakma ilişkisi olacağı kesin ise, destekten yoksun kalma tazminatı istenebilir.
Destekten yoksunluk tazminatı, nitelikçe, üçüncü kişilere desteğin gelir ve yardımından yoksun kalmaları nedeniyle tanınmış bağımsız bir hak olup, mirasçılık sıfatı ve miras hukuku ile ilgisi yoktur. Çünkü bu hak mirasçılık sıfatından değil, eylemli olarak destek olanın ölümü nedeniyle, onun gelir ve yardımından yoksun kalma ya da farazi destek olma olgusundan kaynaklanmaktadır. Görülüyor ki, BK'nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı, hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve hısımlığa veya yasanın nafakaya ilişkin hükümlerine dayanmaz. Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta, davacı A____ ile ölen arasındaki eylemli durumun davacı tarafın delilleri toplanıp tanıkları dinlenerek tespiti ve sonucuna göre karar vermek gerekirken bilirkişi raporundaki değerlendirme esas alınarak, ihtimale dayalı olarak bu davacı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı vekilinin davacı anne B____ hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince, gelecekteki kazançları belirlenecek kişi, ileride yapacağı iş ve mesleği şimdiden belli olan bir genç ise, örneğin bir üniversite ya da meslek okulu öğrencisi ise, olay veya rapor gününde o meslek dalındakilere ödenen ücretler veya o meslektekilerin elde edebildikleri ortalama kazançlar ilgili meslek odalarından ya da kamu kuruluşlarından sorulup buna göre kazanç öğesinin tespiti gerekir. Dosya kapsamından ölenin Bozdoğan İsmet Sezgin Anadolu Teknik Lisesi Bilişim Teknolojileri bölümünü kazandığı ve 30.07.2009 tarihinde okul kaydını yaptırdığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacı anne yönünden, ölenin öğrenim durumu ve bilirkişi raporuna itirazlar da dikkate alınarak ek rapor veya gerekirse yeni bir rapor alınmak suretiyle gerçek destek zararının tespiti gerekirken eksik bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|