Mesajı Okuyun
Old 11-02-2015, 12:04   #4
avden

 
Varsayılan Zamanaşimi Defi Iki Haftalik Süre Içinde Ileri Sürülebilir.

Aradığınız sorunun cevabı aşağıdadır.
Gerek Hukuk Genel Kurulu gerekse diğer özel daireler aşağıdaki şekilde görüş belirtmiştir.
Selam ve hürmetle...

(Yargıtay HGK. 06.04.2011 gün 2010/9-629 E. 2011/70. K.).

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/4463
Karar: 2014/9144
Karar Tarihi: 19.03.2014

T.C. YARGITAY
22.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/6522
Karar: 2014/6040
Karar Tarihi: 14.03.2014

T.C. YARGITAY
7.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/14028
Karar: 2014/19565
Karar Tarihi: 27.10.2014


"Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319 uncu maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.

Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakatiyle yapılabilir.
1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.

Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür"