06-02-2015, 13:16
|
#4
|
|
Merhabalar;
Cevabımda genel hükümlere göre fesihten bahsetmiştim. TBK m.333 hükmünde; kiracının ölmesi durumunda mirasçıları, yasal fesih bildirim süresine uyarak en yakın fesih dönemi sonu için sözleşmeyi feshedebilirler. Bu halde kira sözleşmesinin belirli ya da belirsiz süreli olmasına göre cevap değişmeyecektir.
Yasa koyucu kiracı için böyle bir düzenleme yapmış olmasına rağmen, kiraya verenin ölümünün sözleşmeyi etkilemeyeceği esasını benimsenmiştir. Bu esasın benimsenmesinin başlıca nedeni de kiracının korunmasının esas alınmasıdır. Madde gerekçesinde açıklandığı üzere; bu madde metninde yer alan fesih bildirim süresinin ve fesih döneminin yasal süre ve dönem olduğu açıkça vurgulanmakla, sözleşmedeki ve yerel adetteki aksine olan süre belirlemelerinin dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.
Bu kapsamda somut olayı yorumlamak gerekirse ilk mesajda değindiğim hususlara ek olarak; belirsiz süreli kira sözleşmesi söz konusu olduğundan ve ölen de kiraya veren olduğundan TBK m. 347/1 çerçevesinde 10 yılın sonunda üç ay önceden ihtarname göndermek şartı ile herhangi bir neden ileri sürmeksizin sözleşme sonlandırılabilecektir. Sözleşme yaklaşık 30 yıl önce kurulduğuna göre ve kiraya verenin mirasçıları da aksi bir yönde irade beyanı belirtmediklerine göre sözleşme belirsiz süreli olarak devam etmektedir. Açıklanan nedenlerle, olayınızda TBK m. 347/1 şartları oluşmuştur. Madde hükmü çerçevesinde üç ay önce ihtarname ile bildirmek iradenizi bildirmek kaydı ile sözleşmeyi sonlandırabileceğiniz kanaatindeyim.
|