 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Ferman Kaya |
 |
|
|
|
|
|
|
Merhabalar,
Öncelikli olarak 6098 Sayılı Borçlar Kanunun yürürlüğüne ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde sona erme hali söz konusu olduğundan 6098 Sayılı Kanunu hükümlerinin uygulanacağı aşikardır.
Öncelikli olarak, kira ilişkisini genel hükümlere göre her zaman sonlandırabilirsiniz. Ki bu hallerde kiracının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi, sözleşmeyi ihlal etmesi gerekir. Örneğin, belirsiz süreli kira sözleşmesi genel hükümler arasında yer alan TBK m: 328’e göre sözleşmenin her iki tarafınca feshedilebilir, buna karşın kiralanan şey konut veya çatılı iş yeri ise TBK m: 347/1 ve 2 uygulanacaktır.
TBK m:347/1 ve 2 hükmüne göre: Kira sözleşmesinin bildirim yolu ile sona ermesi: a- Belirli süreli kira sözleşmesi bakımından: Belirli süreli kira sözleşmeleri süresinin bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez (TBK m: 347).
b- 10 yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden itibaren en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşulu ile, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir (TBK m: 347/1).
Açıklanan hükümler çerçevesinde sorularınızı cevaplamak gerekirse. Her irade birbirinden bağımsız değerlendirileceğinden mirasçılar tarafından açıklanan son irade açıklaması dikkate alınacaktır. Söz konusu irade yaklaşık sekiz yıl önce açıklanmıştır. Kira sözleşmesi de belirsiz süreli bir sözleşme olduğunu anlıyoruz. Bu halde; 10 yıllık sürenin sonunda herhangi bir neden bildirmeksizin üç ay önceden ihtarla bildirmek kaydı ile söz konusu ilişkiyi TBK m: 347/1 kapsamında sonlandırabilirsiniz.
Selamlar,
Av. Ferman Kaya
|
|
 |
|
 |
|
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Ancak 30 yıl önce yapılan ilk sözleşme ile 8 yıl önce yapılan ikinci sözleşme muris ve kiracı arasında yani aynı taraflar arasında. Mirasçılar sadece murisin vefatından sonra ikinci sözleşmeye ek bir protokolle bir takım düzenlemeler yapıyorlar, kira bedeli, ödeme şekli gibi.
Benim asıl merak ettiğim husus, ikinci yapılan sözleşme, yani sekiz yıllık sözleşmenin süresi bu sene sonunda dolacak. Her ne kadar sene sonunda bu sözleşme açısından dolan süre 8 yıl olarak görünse de esasen kira ilişkisi 30 yıl öncesine dayanıyor ve kesintisiz olarak süregelmiş. Yargıtay'ın aynı taraflar arasında Stopaj tutarını düşürmek amaçlı yapılan yeni sözleşmenin yeni bir ilişki kurmadığı yönünde bir görüşünü hatırlıyorum. Mirasçıların 30 yıl önceki ilk kira sözleşmesine külli halef olması nedeniyle, ilk kira sözleşmesi dikkate alınarak ikinci sözleşmede belirtilen sürenin sonunda tahliye sağlanabilir mi, yani 10 yıllık uzama süresi hesabında ilk sözleşmeyi esas alabilir miyiz? Sonuçta 30 yılı bulan bir kira ilişkisi var.