29-01-2015, 16:39
|
#2
|
|
Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi (eski Yasa m.917) tapu sicilinin tutulmasından ötürü devletin sorumluluğunu düzenler.
Madde 1007- Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.
Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.
----------------
Bu maddeye dayanarak tapulu bir taşınmazı satın alırken müvekkilinizi yanıltan kayıtları tutan tapu sicilinin sorumluluğunu üstlenmekte olan Maliye hazinesine karşı dava açabilirsiniz. Aşağıda konuya ilişkin dikkate değer nitelikte, eski fakat hala uygulanmakta olan YHGK kararlarını paylaşıyorum.
“Tapuda yanlışlık başlı başına değil, ancak neden olduğu zarar itibariyle hukuki bir varlık ifade eder. Bu nedenle, M.K. md. 917 uyarınca Hazineye karşı açılan davada on yıllık zamanaşımı, kayıt düzeltilmesiyle ilgili davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi tarihinden başlar” (YHGK 20/01/1982, K. 82/46)
-----------------------------------
Bu yaklaşımdan yola çıkarak tashih (kayıt düzeltme) davasının yerine kadastroya karşı açılacak davayı koymanız ve önce bu hukuki yolu tüketmeniz gerektiğini düşünmek iktiza eder. Sonrasında ise:
-----------------------------------
Diğer taraftan, yanlış kaydı düzelttirmek için dava açma imkanı bulunduğu sürece bu yanlış kayıttan doğan zarar, bunun düzeltilmesi için yapılacak giderler tutarıdır. Buna karşılık yanlış kaydı düzelttirmek için iyiniyetle açtığı davayı kaybeden kişinin zararın kapsamına, bir yandan hakkın kaybından doğan zarar, öte yandan kaybettiği dava giderleri girer. (YHGK, 21.11.1982. 4-548/46)
-----------------------------------
Görüldüğü veçhile, devlet kadastro tespitine karşı açacağınız ve kaybedeceğiniz davanın da giderlerini ödemek durumundadır. Zira, zararın doğumunun kesin bir ilam ile tespitini isteyen Yargıtay, dava şartını sağlamaya yönelik olarak sarf edilecek bu giderleri de idarenin karşılaması gerektiğini isabetle belirtmektedir.
|