|
T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
E. 2011/290
K. 2011/3055
T. 13.4.2011
• FUHUŞ ( Mağdurelerin Tüm Aşamalarda Fuhuşu Kendi İstekleri İle Yaptıklarına Dair Beyan Verdiği/Mağdurenin İki Kere Fuhuş Yaparken Yakalanıp Yurda Yerleştirilmesine Rağmen Buradan Kaçarak Fuhuş Yapmaya Devam Ettiği – Cezanın Üst Sınırdan Verilemeyeceği )
• FUHUŞ MAĞDURLARININ KENDİ İSTEKLERİ İLE FUHUŞ YAPTIKLARINI BELİRTMELERİ ( Mağdurenin İki Kere Fuhuş Yaparken Yakalanıp Yurda Yerleştirilmesine Rağmen Buradan Kaçarak Fuhuş Yapmaya Devam Ettiği – Cezanın Üst Sınırdan Verilemeyeceği/Orantılılık İlkesinin Gözetileceği )
• ORANTILILIK İLKESİ ( Mağdurelerin Tüm Aşamalarda Fuhuşu Kendi İstekleri İle Yaptıklarına Dair Beyan Verdiği/Mağdurenin İki Kere Fuhuş Yaparken Yakalanıp Yurda Yerleştirilmesine Rağmen Buradan Kaçarak Fuhuş Yapmaya Devam Ettiği – Cezanın Üst Sınırdan Verilemeyeceği )
• MAĞDURENİN BEYANI ( Fuhuş – Sanığın Üzerine Atılı Suçu Kabul Etmediği/Mağdurenin Beyanları Arasındaki Çelişkinin Giderileceği )
5237/m.227
ÖZET : Fuhuş suçunda; mağdurelerin tüm aşamalarda fuhuşu kendi istekleri ile yaptıklarına dair beyanları, mağdurenin daha önce başka kişilerin yanında da fuhuş yaptığını belirtmesi, diğer mağdurenin iki kere fuhuş yaparken yakalanıp yurda yerleştirilmesine rağmen buradan kaçarak fuhuş yapmaya devam etmesi ve tüm dosya kapsamına göre, yanlış değerlendirme ile sanıklar hakkında orantılılık, hak ve nesafet ilkelerine aykırı olarak üst sınırdan ceza verilmesi,
Sanığın üzerine atılı suçu kabul etmemesi karşısında, mağdurenin beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, varlıklı oldukları iddia edilen kişilerle nerede, ne zaman ilişkiye girdiği açıklattırılmalıdır.
DAVA : Fuhuş suçundan sanıklar M. A., A. B., Y. B. ve H. D.’ın yapılan yargılanmaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair, Alaşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 7.4.2008 gün ve 2006/93 Esas, 2008/122 Karar sayılı hükümün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri ve sanık H. tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Demirci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.1.2007 gün ve 2005/97 Esas, 2007/9 Sayılı Kararı ile mağdure K. Ç.’ın doğum tarihinin ay ve gün baki kalmak üzere 1.10.1989 olarak tashihine karar verildiği ve verilen kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 21.6.2007 tarih ve 2007/5652-5867 Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmakla tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanıklar M., A. ve Y. hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıklar müdafiilerin lehe hükümlerin uygulanması taleplerinin taksitlendirmeyi de kapsadığı dikkate alınarak, verilen adli para cezalarının taksitlendirilmesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, Tutuklu olan sanıkların gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı gerekçeli karar başlığına yazılmaması suretiyle 5271 Sayılı C.M.K.nun 232/2-d maddesine muhalefet edilmesi,
Mağdurelerin tüm aşamalarda fuhuşu kendi istekleri ile yaptıklarına dair beyanları, mağdure S.’nın daha önce başka kişilerin yanında da fuhuş yaptığını belirtmesi, mağdure K.’nın iki kere fuhuş yaparken yakalanıp yurda yerleştirilmesine rağmen buradan kaçarak fuhuş yapmaya devam etmesi ve tüm dosya kapsamına göre, yanlış değerlendirme ile sanıklar hakkında T.C.K.nun 3/1 ve 61. maddeleri uyarınca orantılılık, hak ve nesafet ilkelerine aykırı olarak üst sınırdan ceza verilmesi,
Sanık H. hakkında kurulan hükümün incelenmesinde ise;
Sanığın üzerine atılı suçu kabul etmemesi karşısında, mağdurenin beyanları arasındaki çelişki giderilmeden, varlıklı oldukları iddia edilen kişilerle nerede, ne zaman ilişkiye girdiği açıklattırılmadan ve subuta götüren her türlü kuşkudan uzak deliller karar yerinde tartışılmadan yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık H. ve sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|