|
Sadece kooperatif payının devredilmiş olması, devralan açısından kooperatif üyeliği sıfatını kazandırmamaktadır. Yani, kooperatif payının devri ile üyeliğin kendiliğinden devralana geçmesi bizim sistemimizde söz konusu değildir. O halde, kooperatif payını devralan kişi de, aynen yeni ortaklığa girecek kişi gibi kooperatife başvurduktan ve kooperatifin de bu başvuruyu kabul etmesi zorunlu bulunduğuna göre, bu üyelik biçiminin kooperatif bünye bakımından eleştirilecek bir yönü bulunamaz.
Kanunumuza göre, "Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder" (m.14/III). Fıkranın, 3476 sayılı Kanunla bu şekli almadan önceki hali şöyle idi: "Ortaklık devredilebilir. Ancak bu hususta ana sözleşmeye kısıtlayıcı hükümler konabilir".
Kooperatiflerde devre konu olan şey, ne "ortaklık payı" (m.19), ne de "ortaklık senedi"(m.18)dir . Kooperatiflerde, üyenin kişiliğine bağlı bir "ortaklık mevkii" söz konusudur ki, devrin konusu da budur . Bu nedenledir ki, birden fazla paya (KoopK.m.19/I,c.II) sahip bulunan üye, bu paylardan birini devretmekle üyeliğini devretmiş sayılamaz. Üyelik statüsü, üyenin kooperatifle kurduğu üyelik sözleşmesi gereğince sahip olduğu tüm mali hakları içermektedir. Birden fazla payın ayrı ayrı devri ile üyelik statüsünün kısmen devri söz konusu edilemez. Zira, üyeliği devralan kişi, üyelik statüsünü tüm hakları ve borçları ile birlikte devralmaktadır.
KoopK.m.14/III'de 1988 yılında 3476 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu getirilen hükme göre, "Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin, ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder". Bu yeni fıkraya göre, ortaklığı devralan kişi, ayrıca yönetim kuruluna başvurarak kooperatif üyeliğine kabul edilmesini talep edecek; yönetim kurulu da, üyelik niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi kooperatif üyeliğine "kabul" edecektir. Yoksa devir sözleşmesi ile üyelik kendiliğinden karşı tarafa geçmez. Yargıtayın hakim görüşü de bu doğrultudadır.
Burada şuna da işaret etmeliyiz ki, ortaklığı devralan kişinin, kanun(KoopK.m.8) ve ana sözleşme gereğince ortaklık niteliklerini taşıması halinde, kooperatif yönetim kurulu kabul kararı vermek zorundadır . Nitekim m.14/III'de, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde yönetim kuruluna düşen görevin, "bu kişiyi ortaklığa kabul eder" şeklinde ifade edilmesi de, bizce, "kabul zorunluluğu" anlamında bir vurgudan başka bir şey değildir. Bu bağlamda üyelik niteliklerine sahip olmasına rağmen üyeliğe kabul edilmeyen devralan, "kabul davası" açabileceği gibi, yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluğu yoluna da gidilebilir (KoopK.m.62/III) .
Kooperatifin devir sözleşmesine dayalı olarak devralanın üyeliğini kabul etmesi, kural olarak açık bir "kabul kararı" ile yapılmakla birlikte; istisnai hallerde ortaya çıkabilecek örtülü kabul durumu, devralanın üyeliği konusunda da söz konusu olabilir.
|