Mesajı Okuyun
Old 15-01-2015, 13:48   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ÜMİT TOSUN
ÖNCELİKLE ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM


EKTE YER ALAN YARGITAY KARARLARINI BULAMIYORUM LÜTFEN YARDIM EDEBİLİRMİSİNİZ


11 HD. 15.5.1989 T, 1988/5428 E, 1988/2951K;


11. HD. 7.11.2002 T, 2002/6988E, 2002/10119K (Kazancı İçtihat Bankası)


ve 11 HD. 29.3.1982T, E.1290/K. 1322;


11. HD 24.01.1991T, E 8286/K. 156(Eriş, s. 279-280)






T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/6988
Karar: 2002/10119
Karar Tarihi: 07.11.2002


KAR PAYI ALACAĞININ TAHSİLİ TALEBİ-ŞİRKET ANA SÖZLEŞMESİ -GENEL KURUL KARARI İLE KAR PAYI DAĞITIMININ BELİRLENMESİ-ŞİRKET GENEL KURUL KARARININ İPTALİ GEREĞİ

ÖZET : Dava, davalı şirket ortağı olan davacının kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı şirket ana sözleşmesinin 31. maddesinde kar payı dağıtımının hesaplama yöntemi ve ilkeleri düzenlenmiş, 32. maddesiyle de şirketin sağladığı karın pay sahiplerine hangi tarihlerde ve ne biçimde dağıtılacağının yönetim kurulunun önerisi üzerine Genel Kurul tarafından kararlaştırılacağı hükme bağlanmıştır.
Davacının da katıldığı davalı şirketin 21.4.2000 tarihli genel kurul toplantısında, gündemin 4. maddesi görüşülerek bilançoda gösterilen karın kanuni yedekler ve vergiler düşüldükten sonra dağıtılmamasına oybirliği ile karar verilmiş olmasına göre, bu karar iptal ettirilmedikçe şirket ortaklarının kâr payı isteyemeyecekleri gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değinilen olguya dayalı davalı savunması dikkate alınmadan ve tartışılmadan sanki uyuşmazlık davacının talep edebileceği kâr payının miktarının ne olduğundan ibaretmiş gibi yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirir.


(6762 S. K. m. 279, 381, 384, 470)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Uşak Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.03.2002 tarih ve 2001/197-2002/219 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 05.11.2002 günde davacı avukatı Coşkun Mavioğlu ile davalı avukatı Raziye Ünal gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı şirketin ortağı ve eski yöneticisi olan müvekkilinin Nisan-2000'den bu yana şirketten dışlandığını ve kendisine kâr payı ödenmediğini ileri sürerek, aylık ( 10.000.000.000 )TL.nın ( kar payı mahsup edilmek üzere ) yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, 21.4.2000 tarihli genel kurulda davacının da kabul oyu ile kâr payının dağıtılmamasına karar verildiğini, davacının şirketi zararlandırıcı usulsüzlüklerinden dolayı 21.4.2000 tarihinde yönetim kurul üyeliğine seçilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, sunulan kanıtlara ve davalı şirket kayıtları üzerindeki bilirkişi incelemesi sonucuna dayanılarak, davacının kar payı alacağının ( 38.169.769.192 ) TL. olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile anılan meblağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davalı şirket ortağı olan davacının kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davalı şirket ana sözleşmesinin 31. maddesinde kar payı dağıtımının hesaplama yöntemi ve ilkeleri düzenlenmiş, 32. maddesiyle de şirketin sağladığı karın pay sahiplerine hangi tarihlerde ve ne biçimde dağıtılacağının yönetim kurulunun önerisi üzerine Genel Kurul tarafından kararlaştırılacağı hükme bağlanmıştır.

Davacının da katıldığı davalı şirketin 21.4.2000 tarihli genel kurul toplantısında, gündemin 4. maddesi görüşülerek bilançoda gösterilen karın kanuni yedekler ve vergiler düşüldükten sonra dağıtılmamasına oybirliği ile karar verilmiş olmasına göre, bu karar iptal ettirilmedikçe şirket ortaklarının kâr payı isteyemeyecekleri gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değinilen olguya dayalı davalı savunması dikkate alınmadan ve tartışılmadan sanki uyuşmazlık davacının talep edebileceği kâr payının miktarının ne olduğundan ibaretmiş gibi yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 250.000.000 TL. duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı