Mesajı Okuyun
Old 07-01-2015, 15:14   #3
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Aşağıda alıntısını yaptığım kararda, boşanma kararının kesinleşmesi ile paydaşın diğer haksız işgalciden ecrimisil isteyebileceği belirtilmiştir. Yani intifadan men şartı, boşanma davasının karara bağlanıp kesinleşmesi ile gerçekleştiği kabul edilmiştir. Bu karara dayanarak, ortaklığın giderilmesi davasından önce gerçekleşen boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki dönem için (son beş yıllık) ecrimisil talep edeceğim. Aksini düşünen meslektaşım acaba var mıdır? İyi çalışmalar dilerim



T.C YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 19298
Karar: 2014 / 5195
Karar Tarihi: 10.03.2014


ECRİMİSİL DAVASI - BOŞANMANIN KESİNLEŞMESİNE KADAR HAKSIZ İŞGALİN SÖZ KONUSU OLMAYACAĞI - BOŞANMANIN KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN DAVALININ KÖTÜ NİYETLİ SAYILACAĞININ KABULÜ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

(4721 S. K. m. 995) (YİBK 08.03.1950 T. 1945/22 E. 1950/4 K.)

Dava: Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Bayram Erdaş'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 415 ada, 80 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarla taraflar adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından 18/06/2009 tarihinde davalı aleyhine boşanma davası açıldığı, davanın kabulle sonuçlandığı ve kararın 02/02/2012 tarihinde kesinleştiği, davacının, boşanma davasının açıldığı tarihten beri dava konusu taşınmazda bulunan evi davalının kullandığını ileri sürerek, ecrimisil istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere ecrimisil, malik olmayan kötü niyetli işgalcinin, zilyet olmayan malike ödemekle sorumlu olduğu bir tazminattır. TMK'nin 995.maddesinde ve 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı YİB kararında da kabul edildiği gibi, başkasına ait şeyi haksız olarak kullanmış olan ve bu kullanımı iyiniyete dayanmayan kimse o şeyi elinde tutmuş olmasından doğan zararları tazmin ile yükümlüdür.

Somut olayda tarafların evliliği boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erdiğine göre, boşanmanın kesinleşmesine kadar haksız işgalin söz konusu olmayacağının ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davalının kötü niyetli sayılacağının kabulü gerekir.

Hâl böyle olunca mahkemece, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren davalının kötü niyetli olduğu kabul edilerek, bu tarihten sonrası için hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.


Sonuç: Davalı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince bozulmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)