Sn Bozoğlu,
Bu davada ispat diye bir şey yok. Muhterem hakim istedi oldu. (S) ile (M) arasındaki amaç ve çıkar birliği nasıl ispat edildi sorusunun cevabı aynı zamanda hükmün gerekçesi ki oda ayrı trajedi. 2011 yılında (M) ye dava açılırken aynı zamanda savcılığa dolandırıcılık yapıldı diye (D) şikayette bulunuyor. Ancak ne hikmetse satış yapılan (X) atlanarak sadece ilk (S) ve son malik (M) hakkında şikayetçi olunuyor. Savcılık soruşturma yapıyor ve bu arada (X)in de ifadesine başvuruyor. (X) in oturduğu yer savcılığına talimat yazılıyor. Savcılıkta karakola yazıyor ifadesini alın diye. Sonuçta (X) karakola kendi isteği ile gidiyor ve YEMİNSİZ ifadesiyle "Bilgi alma tutanağı" düzenleniyor. Bu ifade soruşturma dosyasına giriyor. (X) ifadesinde (S) ile işbirliği yaptığını, kendi üzerine taşınmazı almasını ve (M) ye satmasını (S) nin istediğini anlatıyor. Bu esnada asliye hukuk yargılaması devam ediyor ve bu ifadeyi kimse gündeme getirmiyor.Davacı (D) de yargılamanın hiç bir aşamasında tanık olarak (X)i göstermiyor (Gösterdiği tanıklar arasında X yok) sadece savcılık dosyasına delil olarak dayandığını bildiriyor. Diğer tanıklar dinleniyor deliller toplanılıyor ve karar duruşmasına geliniyor. Duruşmadan bir gün önce mahkeme savcılıktan dosyayı istiyor ve karar duruşması esanasında savcılık dosyası mahkeme dosyası arasına alınıyor veeee davanın kabulüne (kısa) karar veriliyor. Gerekçeli karar yazıldığında görüyoruz ki mahkeme karakolda yeminsiz dinlenen ve tanık sıfatı olmayan (esasen davada taraf olması gereken) (X)in beyanları doğrultusunda tüm satışları muvazaalı kabul ediyor (ki böyle bir iddia da yok). Taşınmazın tapusunu muvazaa nedeniyle (M) üzerinden (X)i atlayarak ilk sahibi (S) ye aktarıyor, onun üzerinden de mütahhidin alacağını hesap edip tapunun iptaline karar veriyor.
Ben 20 yıla yakın zamandır avukatlık mesleği içerisindeyim böyle saçma kanun tanımaz hukuk bilmez ve taraflı karar görmedim. Ceza hakimliğinden dosyamıza hukuk hakimi olarak tayin olan ve taraflı davrandığı gerekçesiyle HSYK şikayet edilen zatı muhteremin verdiği karar.
Aslında burada bu olayı anlatmamın sebebi, %100 haklı olduğum davanın gözümün içine baka baka yok edilmesi ve elimden bir şey gelmemesi -Türk Yargısı- gerçeğini konuyu en çok anlayacak meslektaşlarım ile paylaşma ihtiyacımdır.
Umarım ben de sizin içinizi karartmamışımdır
