Mesleğin henüz başında olan biri olarak değerli meslektaşlarıma bir soru yöneltmek istiyorum.
Bilindiği gibi HMK 128 gereğince süresi içinde cevap dilekçesi vermeyen davalının, dava dilekçesinde belirtilen hususların tamamını inkar ettiği kabul edilir. Diyelim ki yazılı yargılama usulü ile görülen bir davada davalı cevap dilekçesi vermedi. Davacı için davanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağı henüz başlamadığı için davacı dava dilekçesinde ileri sürmediği bir talebi ve ya vakıayı nasıl ileri sürebilecektir ? Sonuçta cevap dilekçesi olmadığından cevaba cevap dilekçesi söz konusu olmayacaktır. Bu konu ile ilgili HSYK'nın 2013 tarihli toplantısında adli yargı hakimlerinin de görüş birliği bulunmamıştır. Bir kısım hakim cevap dilekçesi olmadan cevaba cevap dilekçesi olmayacağını ileri sürmüştür. Benim de katıldığım 2. görüş ise kanunun bir tarafa tanıdığı hakkın diğer tarafın keyfiyetiyle sonlanmayacağını, bu sebeple davalının cevap dilekçesi vermemesi durumunda davacıya bu durumu belirten bir müzekkerenin mahkeme tarafından tebliğ edilmesi gerektiğini belirten fıkranın kanuna eklenmesini düşünen hakimler olmuştur. Uygulamada bu durum nasıl çözümlenmektedir ? İlgilenip cevap verenlere teşekkür ederim