Mesajı Okuyun
Old 30-11-2014, 20:32   #6
tolga doğan

 
Varsayılan

Elli karar doğrultusunda HMK 124/3 hükmü gereğince takibin iptali yerine aynı dosyadan yetki verilerek takibin mirasçılara yönetilmesi mümkün. Bu konuda borçlunun takipten önce vefat etmiş olmasının bir önemi yok.

YARGITAY 12.HUKUK DAİRESİ 2013/26446 E. 2013/35778 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkündür.
(Karar Tarihi : 12/11/2013)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından ölü borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun takipten önce öldüğü anlaşılınca borçlu mirasçılarına ödeme emri tebliğ edilmiş olup, borçlu mirasçıları icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek, ölü kişi aleyhine başlatılan takibin sonradan mirasçılara yöneltilemeyeceğini, mirasın reddi için belirli süre dolmadan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, kaldı ki mirasın reddi davası açtıklarını, bononun ödeme tarihinde tahrifat yapıldığını belirterek takibin iptalini talep etmişler, mahkemece, yetki itirazının reddine, ölü kişi aleyhine takip yapılamayacağı gibi, ölü kişi aleyhine başlatılan takibin mirasçılara karşı devam ettirilemeyeceği gerekçesiyle de takibin iptaline karar verilmiştir.
HMK.'nun 124. maddesine göre;
"(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
(2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder."
Bazı durumlarda, takip talebinde borçlu olarak gösterilen kişinin takip tarihinden önce öldüğü takip devam ederken anlaşılabilir ve bu yanlışlığın düzeltilmesi ihtiyacı doğabilir.Bu halde HMK'nun 124/3. maddesinde düzenlenen iradi taraf değişikliği söz konusu olur. 1086 Sayılı HUMK'nda iradi taraf değişikliği hakkında açık bir hüküm bulunmadığından 4.5.1978 tarihli ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı ve açılan takibin mirasçılara yöneltilemeyeceği kabul edilmekteydi. Yargıtay'ın bu yöndeki uygulaması özellikle usul ekonomisi açısından eleştirilere tabi tutulmuştur. Bu eleştirileri dikkate alan yasa koyucu, HMK.'nda iradi taraf değişikliğine olanak veren bir düzenleme getirmiştir. HMK.'nun 124/3. maddesine göre, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkündür.
Somut olayda; borçlunun 09.02.2013 tarihinde vefat ettiği, takibin ise 08.03.2013 tarihinde başlatıldığı, yanlışlığın maddi hatadan kaynaklandığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu mirasçılarına ödeme emri tebliğ edildiği, böylece takibin mirasçılara yöneltildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece borçlu mirasçılarının diğer itiraz ve şikayetleri incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.