Mesajı Okuyun
Old 25-11-2014, 13:29   #5
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

19. Hukuk Dairesi'nin 2000 yılında verdiği bir kararında, "Bedeli paylaşıma konu 1047 parsel sayılı taşınmaz Turbo Filtre A.Ş. tarafından 29.8.1995 tarihinde Or Filtre A.Ş'ne satılmıştır. Satıştan sonra bu taşınmaz üzerinde Osmanlı Bankası lehine 29.8.1995 tarihinde, İş Bankası lehine 22.11.1995 tarihinde ipotekler tesis edilmiştir. Davacı Vergi Daireleri Turbo Filtre A.Ş.nin tasarrufunun iptali için açtığı dava kabul edilmiştir. İİK.nun 283. maddesine göre hacizde iptal davasını kazanan alacaklı, tasarruf konusu malın borçlununmuş gibi haciz ve satışını isteyebilir. Satış sonucu elde edilen paradan alacağını alır. Tasarruf, iptal davası açan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinden, sonradan lehine ipotek tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliği bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipoteklerle alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılmalıdır. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir." denilmiş...
Bu durumda tasarrufun iptali davasını sadece borçlu ve borçlu ile iptale konu tasarrufa giren kişiye karşı mı açacaksınız, yoksa rehin alacaklısını da davalı olarak göstermeniz gerekecek mi, siz karar verin...
Bir de İ.İ.K. 282 son cümlede "İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlâl etmez." yazıyor. Banka iyiniyetli ise (-ki muhtemelen öyledir) ne olacak?
Selamlar.