Mesajı Okuyun
Old 08-10-2014, 15:36   #1
Av. Reyhan Şahin

 
Varsayılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi zamanaşımı

Merhaba, öncelikle bu konuda pek çok farklı başlık altında yapılan tartışmaları araştırmama rağmen asıl kafamı kurcalayan konuya bir açıklık getiremediğimden bu başlığı açmak zorunda kaldığımı belirtmek isterim.
1- A şahsı B şahsı ve diğer 8 kişi ile birlikte,o tarite biri 74(x) biri 79 (y) yaşında olan iki kardeşten, mirasbırakanlarından kalan taşınmazları alıp satmaya, satış vaadinde bulunmaya, iştirak halindeki mülkiyeti müşterek mülkiyete çevirmeye, parasını almaya vs yetkilerini içeren genel vekaletname alıyor,her iki vekaletname de ayrı noterde düzenlenmiş, vekalet verenlerin okuma yazması yok, her ikisinde de aynı tanıklar var, vekalet alanlar tanıklarıyla birlikte geziyor) kötü niyet var ama ispatı nerdeyse mümkün değil
2- B şahsı A şahsına noterde düzenlenen bir sözleşme ile x ve y 'ye intikal etmiş veya edecek hisselerini, ayrı ayrı parsel numarası ve bedel belirterek satış vaadinde bulunduğunu, 400 milyon lira bedelin tamamını haricen aldını belirtiyor
3- Burda ilgi çeken konu, noter sözleşmesi yapıldığı sırada 79 yaşında olan y şahsı için sağlık raporu alınmış, diğeri için alınmamış, her ikisi de aynı derecede hisseye sahip olmasına rağmen y şahsının elinden 300 milyonu aldığına dair bir ibraname alınmış, x şahsından böyle bir belge alınmamış, biz zaten para ödenmediğini biliyoruz, ama sözleşme içeriğinde vekilin parayı tamamen tahsil ettiği beyanı var
2014 yılında x mirasçısı söz konusu parseller adına intikal ettiğinde zamanaşımına uğramış olan satış vaadi sözleşme şerhlerinin terkinini tapudan talep ediyor, (bu arada vekil olarak ben devreye girdim) tapu nedensiz yere talebi bir hafta bekletiyor, bu arada A şahsı satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıyor, itiyati tedbir talebinde bulunuyor, ihtiyati tedbir tapuya işleniyor, burada satış vaadi şerhinin terkini işlemini yapmayarak karşı tarafın ihtiyati tedbir talebini bekleyen tapu müdürlüğünü şikayet etmeyi düşünüyoruz, ancak diğer yandan elimiz kolumuz bağlandı
Benim merak ettiğim,
- vekil tayin edilen kişilerden birinin (vekiller arasında işlem yapılması yetkisi verilmiş olsa dahi) kendi adına bu işlemi yapması vekalet görevini kötüye kullanmak olmuyor mu
- vekil edenlerden birinin sözleşmede yapılan hesaba göre kendi payına düşenden fazlasını tahsil ettiğini bildirmesi diğer vekil edenin böyle bir bildirimde bulunmaması, satış vaadi yönünden edimin yerine getirilmediğini göstermez mi
- satış vaadi sözleşmesini yaptığı tarihte iştirak halinde mülkiyeti müşterek mülkiyete çevirme yönünde vekaleti bulunan kişinin 20 yıl sonra hala 10 yıllık zamanaşımının x in mirasçısının intikal işlemini yaptırdığı tarihten başladığını iddia etmesi mümkün müdür, çünkü satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte zaten mirasbırakanlar ölü, mirasçıların da vekaleti var bizim adımıza intikal yaptırabilir diye,sözleşme zamanaşımına uğramış olmuyor mu, yani o tarihte ifa imkansızlığı söz konusu olamaz, çünkü isterse yetkisini kullanarak intikal yaptırabilir, şu an yerler çok değerli, o tarihte bu şekilde uğraşmaya değmezdi sanıyorum
Biraz karışık oldu ama fikir beyan eden arkadaşlar olursa tartışmak isterim, herkese kolaylıklar diliyorum