|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım.
Müvekkillerimin paydaşı olduğu taşınmazın 1/4'ü diğer hissedar (A) tarafından (B)'ye tapu kaydındaki değere göre 10.000-TL'ye satılıyor.(B) ise bunu "iş ortağı olan" (C)'ye şufa hakkının kullanımını engellemek için bir hafta içinde tapudaki kayda göre 200.000-TL'ye satıyor.
Biz davamızı bedelde muvazaa iddiasına dayalı olarak (C) ve (B)'nin ortak olduğu sebebiyle ilk satış bedeli olan 10.000-TL üzerinden şufa hakkı talep ederek açıyoruz. Tüm tanıklar (B) ve (C)nin ortak olduğunu beyan ediyorlar. Ancak Mahkeme yaptığı keşif sonrasında verilen raporda taşınmazın 1/4 hisse değerinin 100.000-TL olduğundan bahisle tarafımıza 100.000-TL'lik harcı tamamlamak üzere süre veriyor. Sorun da burada başlıyor. Biz 10.000-TL üzerinden talep ettiğimiz şufa hakkımızı 100.000-TL üzerinden kullanmak zorunda bırakılıyoruz. Mahkemenin muvazaa iddiamızın kanıtlanması üzerinde durarak ve davalının (10.000-TL'lik satış için) bedelin daha fazla olduğu savunmasında bulunamayacağı ilkesinden de hareketle 10.000-TL üzerinden bir karar vermesi gerekmekte değil midir?
Saygılarımla..
|
|
 |
|
 |
|
Somut olayda,
dâvalı B değil,
C dir.
C' ye yapılan satış bedeli ve fer'ilerinin yatırılması gerekir.
Ancak sizin, " şuf'a hakkının kullanılmasını engelleme" ye yönelik itirazınız mahkemece, incelenmiş ve şuf'alı payın değeri 100,000,- Lira olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, müddeabihin değerine göre, noksan harç tamamlattırılmadan, bir sonraki işlemlerin yapılması da mümkün olmadığına göre, mahkeme kararı yerindedir. Kolay gelsin...