04-09-2014, 11:07
|
#2
|
|
İyi günler Sayın meslekdaşım,
Öncelikle polisin genel görevine baktığımızda PVSK Madde 1 'Polis, asayişi amme, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masuniyetini korur.Halkın ırz, can ve malını muhafaza ve ammenin istirahatini temin eder.Yardım isteyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve acizlere muavenet eder. Kanun ve nizamnamelerinin kendisine verdiği vazifeleri yapar.'şeklinde düzenlenmiştir.
Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yer aldığı PVSK maddelerine baktığımızda PVSK Ek Madde 6'da bu durum 'Polis, bir suça ilişkin olarak kendisine yapılan sözlü ihbar ve şikâyetleri ve görevi sırasında
öğrendiği suça ilişkin bilgileri yazılı hale getirir.
Edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan
polis, olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına zarar
gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için derhal gerekli tedbirleri alır.
Bir suç işlendiği veya işlenmekte olduğu bilgisini edinen polis, olay yerinin korunması,
delillerin tespiti, kaybolmaması ya da bozulmaması için acele tedbirleri aldıktan sonra el koyduğu
olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhal Cumhuriyet savcısına bildirir ve Cumhuriyet
savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerini yapar. 'şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm bu nedenlerle ben dediğinizin tam tersini düşüyorum.Genel asayiş ve düzenin sağlanması açısından önleyici kolluk olarak her zaman görev yapabileceği kanaatindeyim.Nitekim Prof. Dr. Feridun Yenisey hocanın “Tehlikeyi Önleyici Polis” ve “Adli Polis” adlı makalesini de bu konuda önerebilirim.
|