Mesajı Okuyun
Old 02-09-2014, 15:21   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ypamuk
Haksız yakalama ve tutuklama nedeniyle tazminat davası hakim fiili nedeni ile Devlet aleyhine açılan bir dava niteliğinde değildir bence. Zira tutuklama yargılama sürecinde toplanan deliller doğrultusunda ortadan kaldırılması ihtimali bulunan bir tedbir mahiyetinde. HMK 74 daha çok hakimin ihmali, kusuru, kastı hallerini kast ediyor gib. Ayrıca Mahkeme gerekçeli kararında açıkça CMK 141 vd maddeleri uyarınca dava açma yetkisi bulunmadığından bahsediyor. Bu tazminat davalarını düzenleyen CMK maddelerinde bu konuda özel yetki gerektiğine dair bir ibare mevcut değil.

Olayımızda vekaletnamesiz işlem yapmak da söz konusu değil.Mahkeme bu noktada adeta inatlaşarak 2 yıl önce müvekkil tarafından avukata verilen (sulh, ibra, feragat,hakimler hakkında yakınma vb. yetkiler de içeren) vekaletnamenin geçersiz olduğu, yeni vekaletname sunulması gerektiğine dair ara karar bile tesis etti.

Zaten haksız tutuklanarak mağdur edilip haksızlığa uğrayan vatandaşı bir de tekrar sanıkmış gibi mahkeme huzuruna zorla çıkarmaya çalışmak, bunu başaramayınca faturayı tam yetkili avukatına kesmeyi asla doğru bulmuyorum.

Görüşünüze katılmıyorum. Haksız tutuklama kararı nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davası, HMK 74. madde kapsamındadır.
Yazdıklarınızdan, son yorumunuzun aksine mahkemenin davacıyı duruşmaya gelmeye zorlamadığı, sadece gerekli yetkiyi içeren vekaletname sunulması için süre verildiği anlaşılıyor. Bu davayı müvekkilinizin bilgisi ve talebi olmadan açmış olamayacağınıza göre, durumu müvekkile bildirip yeni vekaletname mahkemeye sunulabilirdi. Umarım karara itirazınızdan olumlu bir sonuç alabilirsiniz.