|
|
|
|
Yok eğer önce C doğmuş, sonra annesi -D diyelim bu adama da- D ile evlenmiş ve doğum tarihi evlilik öncesi olan C'yi babası D şeklinde nüfusa kaydettirmiş ise, bu durumda dava büfus kaydının tashihi davasıdır ve asliye hukuk mahkemesinde görülür.. bununla ilgili yabancı hükmün tanınması da aynı şekilde olacaktır.
|
|
 |
|
 |
|
Tam anlattığınız şekilde. Yani C, D ile evlenmeden önce doğmuş ve D nin nüfusuna kaydedilmiş. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi görevli oluyor anladığım kadarıyla.
|
|
|
|
Nesep davasında davalı D olacak; ancak davacı çocuk D nin velayetinde olduğundan önce küçüğe kayyum tayin edilmeli.. davacı kayyum olacak, müvekkiliniz nesep davası açamaz..
|
|
 |
|
 |
|
Almanya'da nesebinin B ye ait olduğu tespit edilmiş ve B nin soyadını almış ve B ondan sonra vefat etmiş. Biz de Türkiye'de tanınmasını istiyoruz. Bu durumda yine davalı D oluyor sanırım.
|
|
|
|
Bunu müvekkilinizin açıp açamayacağı konusunda kararsızım, küçük kendi yanında ise önce kendisini kayyum olarak atattırıp sonra dava açabilir, mevcut durumu ile yine açamaz gibi geliyor bana..
|
|
 |
|
 |
|
Vesayet davası açmayı düşündüm aslında. Ama henüz Türkiye'de tanınmamış bir mahkeme kararımız var. Ama Türkiye'de babası D olduğu için ve D hayatta olduğu için sanırım kayyum atanmalı diyorsunuz.
Aslında aynı anda birden fazla yapılması gereken işler olduğu için hangisini daha önce yapmalıyım kafam karışmıştı.
Cevaplarınızı dikkate alacağım. Çok teşekkür ederim yardımınız için.