Mesajı Okuyun
Old 15-07-2014, 12:48   #4
recotto

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Serdar
Yerel mahkemenin gerekceli kararını paylasirsaniz çok sevinirim meslektasim...

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
******
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla )
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ****
KARAR NO : ****

HAKİM : ****
KATİP : *****

DAVACI : *****
VEKİLİ : *****
DAVALI : T.***** BANKASI AŞ *****
VEKİLİ :******
DAVA : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2014
KARAR TARİHİ : 22/04/2014
KARAR YAZMA TARİHİ : 08/05/2014
TALEP avacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile ; Müvekkilinin, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kredi nedeni ile komisyon masraf bedeli , dosya masrafı , yapılandırma komisyonu ve diğer masraflar adı altında 2.650,65 kesinti yapıldığını bunun yasal dayanağı olmadığını belirterek, 2.650,65 TL 'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı banka vekili cevap dilekçesi ile ; Yapılan kesintilerin sözleşmeye usul ve yasaya uygun olduğunu , ayrıca husumet ve zaman aşımı itirazlarının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Taraflarca ibraz edilen delil ve belgeler dosyasına konulmuş, bankadan gelen davacının kredi ödeme planı, taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, dekont suretleri ve tüketici sorunları hakem heyeti başkanlığının karar ve ekleri incelenmiş , tüm dosya birlikte değerlendirilmiştir.

Manisa Valiliği Tüketici sorunları hakem heyeti başkanlığının 06/01/2014 tarih 16 Karar sayılı kararının incelenmesinde; Şikayet eden ***** , Şikayet edilenin T****.****** A.Ş, şikayet konusunun tüketiciden kredi kullanımında kesilen masrafların iadesi talebi olduğu, tüketiciden alınan toplam 2.590,80 TL 'nin T*******Bankası tarafından ödenmesine karar verildiği, kararın 13/01/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 15 günlük süre içerisinde 05/02/2014 tarihinde davanın mahkememize açıldığı anlaşılmıştır.
Ziraat Bankasına ait sözleşme sureti ve davacıdan yapılan kesintilerin , ekstre ve tüm belgeler celp edilerek incelenmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun amacının 1. maddesinde “Bu kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tanzim edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerin teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” şeklinde tarif edildiği, 4077 sayılı yasanın 2. maddesinde kanunun kapsamının 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birinin oluşturduğu tüketici işleminin kapsadığı şeklinde düzenlendiği, 4077 sayılı yasanın 3/e maddesinde bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen , kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler şeklinde tüketicinin tanımlandığı, 4077 sayılı yasanın 3/f maddesinde kamu tüzel kişilerde dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler şeklinde satıcının tanımlandığı, 4077 sayılı yasanın 3/g maddesinde kamu tüzel kişilerde dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişiler şeklinde sağlayıcıyı tanımladığı, 4077 sayılı yasanın 3/h maddesinde mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemlerin tüketici işlemi olarak tanımlandığı görülmüştür.
Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır. ( 4077 S.K.m.3/b) Mevcut davada taraflar arasındaki hukuki ilişki tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir. (4077 S.K.m.10, 10/B, 11,23,30)
Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu hallerde Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri de görevlidir. Ancak dava değeri itibarı ile verecekleri kararlar 4077 sayılı Kanun 22/5 madde uyarınca ilam hükmünde veya delil mahiyetinde olacaktır.
Uyuşmazlığın konusu, davalının kullandığı tüketici kredisi nedeniyle dosya masrafı istenip istenemeyeceği konusudur.
4077 S.K. 6 maddesinde yapılan düzenlemeye göre, satıcı ve sağlayıcının tüketici ile müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart sayılır. Buna göre sözleşmedeki bir hükmün haksız şart olarak değerlendirilebilmesi için,
1-) Satıcı tarafından müzakere edilmeden sözleşmeyi tek yanlı olarak konulmuş olması,
2- Tarafların hak ve yükümlülüklerinde tüketici aleyhine bir dengesizlik oluşturması,
3- ) Bu durumun iyi niyet kurallarına aykırı olması gerekir.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin tamamı veya sözleşmedeki bir veya birkaç hükmün haksız şartın kabulü için yukarıda belirtilen bu şartların tamamının aynı anda bulunması zorunludur. Sözleşme incelendiğinde, kredi kartı ücreti, kredi kartı yıllık aidat bedeli ve hesap işletim ücretine ilişkin hükmün banka tarafından tek taraflı olarak sözleşmeye konulduğu, bu durumun tüketici ile müzakere edilmediği, aksine bir iddianın bulunmadığı, sözleşmede bu konuda hüküm olmadığı, bu düzenlemenin tüketici aleyhine dengesizliğe sebebiyet verdiği anlaşıldığından bu hükmün haksız şart niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.
Tüketici Kanununun tüketicilere uyguladığı en önemli haklardan birisi bilgilendirme ve aydınlanma hakkıdır. Bu kapsamda esasen bankalar kredi verdiklerinde masraf, komisyon ve diğer tüm giderler dahil olmak üzere çekilecek kredi tutarı, taksit miktarı ve sabit aylık ödeme yaparak bunu tüketiciye bildirmek durumundadır. Ancak piyasa koşullarında yoğun rekabet nedeniyle bankaların mümkün olduğu kadar düşük oranda faiz ilanları yaparak bilahare masraf ve komisyon adı altında aldıkları ücretlerle faiz oranını dolaylı şekilde artırmaktadırlar. Tüketici Mevzuatı yönüyle bu durumun kabulü mümkün değildir.
Taraf beyanları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, bankadan gelen cevabi yazı dekont suretleri, bireysel kredi ödeme planı ve dosya birlikte değerlendirildiğinde ; davacının, davalı bankadan konut kredisi kullandığı, kredi kullanımı sırasında 2.152,00 TL dosya masrafı adı altında ücret kesintisi yapıldığı anlaşıldığından, tüketici kredi sözleşmesinin davalı banka tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış matbu, standart tip sözleşme olduğu, davalı tüketicinin sözleşme içeriğine etki edemediği, ihtilaf konusu sözleşmede bir ücret alınacağına dair bir hüküm olsa bile bu hükmün tüketici ile müzakere edilerek sözleşmeye konduğunun ispat edilmesi, bu yapılmadığı takdirde bu hükmün yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olarak kabul edileceği, davacı bankanın buna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, davalıya belirlenen miktarı ödeme yükümlülüğü getirmesinin tüketici aleyhine düzenlenmiş haksız şart niteliğinde bir hüküm olması nedeniyle davanın kabulü ile 1.007,20 TL komisyon ücreti , 503,60 TL diğer ücretler, 1.080,00 TL komisyon ücreti, 59,85 TL masraf olmak üzere toplam 2.650,65 TL 'nin davacıya iadesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜNE ile ; 2.650,65 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Davalı banka harçtan muaf olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davetiye ve müzekkere için 33,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK'nun 333 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde artan gider avansının İADESİNE,
Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK geçici 3 maddesi hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/04/2014