Mesajı Okuyun
Old 11-06-2014, 15:30   #2
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y4CD
Esas : 2012/5915
Karar : 2012/10384
Tarih : 03.05.2012
KAMU GÖREVİNİ İHMAL
BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNUN KAPSAMINDA SORULAN BİLGİYİ CEVAPLAMAYAN BELEDİYE GÖREVLİSİ
KAMU GÖREVLİSİNİ SORUŞTURMA İZNİ
4483 Sa.Ka.2
4982 Sa.Ka.11, 29
4483 Sa.Ka.2
CMK.172, 174
İ... Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü`nde kaçak yapı birim sorumlusu olarak görevli şüpheli hakkında, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvuruyu yasal 15 günlük sürede cevaplandırmayarak görevini ihmal ettiği iddiasıyla soruşturma yapılıp kamu davası açılmıştır. İddianamenin iadesi nedeninin, şüpheli kamu görevlisi hakkında 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmaması olduğu görülmektedir. Bu durumda somut olay açısından 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediğinin saptanması zorunludur.
DAVA VE KARAR:
Görevi ihmal suçundan şüpheli Abdurrahman hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.11.2011 tarihli ve 2011/20336 soruşturma, 2011/8173 esas, 2011/4204 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu`nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun`un 174. maddesi gereğince iadesine dair (Kocaeli Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi )`nin 28.11.2011 tarihli ve 2011/859 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itizarın reddine ilişkin (Kocaeli Dördüncü Asliye Ceza Mahkemesi )`nin 02.12.2011 tarihli ve 2011/494 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı`nca 23.01.2012 gün ve 2012/3790 sayılı yazısı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın 13.02.2012 gün ve 2012/34750 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:

İstem yazısında "Kocaeli Beşinci Sulh Ceza Mahkemesi`nce, kamu görevini ihmal suçunu işlediği iddia olunan sanık hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca soruşturma izni alınmadan kamu davası açıldığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, sanığın üzerine atılı 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 11. maddesi gereğince 15 gün içerisinde kabul edilebilir mazereti olmaksızın bilgi edinmeyle ilgili başvuruyu cevaplandırmama şeklinde gerçekleştiği iddia olunan görevi ihmal suçuna ilişkin soruşturmanın, anılan Kanun`un 29/1. maddesi uyarınca genel hükümlere tabi olduğu, keza 4483 sayılı Kanun`un 2/2. maddesi gereğince görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümlerin saklı tutulduğu nazara alındığında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir. Gereği görüşüldü:
YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ KARARI:
CYY`nin 174/1. maddesinde "Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;

a )170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,

b )Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,

c )Önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,

İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir." hükümleri yer almaktadır.

Somut olayda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca, İ... Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü`nde kaçak yapı birim sorumlusu olarak görevli şüpheli Abdurrahman hakkında, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvuruyu yasal 15 günlük sürede cevaplandırmayarak görevini ihmal ettiği iddiasıyla soruşturma yapılıp kamu davası açılmıştır. İddianamenin iadesi nedeninin, şüpheli kamu görevlisi hakkında 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmaması olduğu görülmektedir. Bu durumda somut olay açısından 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediğinin saptanması zorunludur. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 29/1 ve anılan Yasa`nın Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 42/2. maddelerinde "Bu Kanunun ve Yönetmeliğin uygulamasında ihmali, kusuru veya kastı bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında, işledikleri fiillerin genel hükümler çerçevesinde ceza kovuşturması gerektirmesi hususu saklı kalmak kaydıyla, tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezaları uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir. Yasa koyucunun bu düzenlemeyle kamu görevlilerinin bu yasanın uygulanması sırasındaki ihmal, kusur veya kasıtlı davranışları nedeniyle hem tabi oldukları mevzuatta yer alan disiplin cezalarıyla cezalandırılmalarını hem de fiilleri suç oluşturuyor ise haklarında ayrıca genel hükümler uyarınca ceza kovuşturması yapılmasını amaçladığı anlaşılmaktadır. 4982 sayılı Kanun`un özel bir yöntem öngörmeyen 29/1. maddesindeki düzenleme ile, kamu görevlisinin soruşturma usulü bakımından tabi olduğu yasal hükümler kastedilmiştir. Kamu görevlilerinin görevleri nedeniyle işledikleri suçlar açısından uygulanan soruşturma yöntemi 4483 sayılı Yasa`da belirlenmiştir. Anılan yasa uyarınca Cumhuriyet Savcısının görevi nedeniyle suç işlediği ileri sürülen anılan Yasa kapsamındaki bir kamu görevlisi hakkında doğrudan soruşturma yapması olanaklı değildir. Yasada belirtilen yetkili merciin vereceği soruşturma izni kararının kesinleşmesi üzerine Cumhuriyet Savcısı soruşturmaya başlayacaktır. Yasa koyucu savcılıkça doğrudan soruşturma yapılmasına ilişkin genel ilkeden ayrılmak istediğinde bunu açık bir yasa hükmüyle gerçekleştirmektedir. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu`nun 29/1. maddesinin soruşturma yöntemi açısından bir istisna hükmü niteliğinde olmadığı açıktır.

Soruşturma izni alınması gerekliliğinin iddianamenin iadesi nedeni olup olmayacağı konusuna gelince; 4483 sayılı Yasa ve benzeri özel soruşturma usulünü düzenleyen diğer yasalar gereğince, ilgili idari merci tarafından soruşturma ve/veya kovuşturma izni verilmeksizin ceza soruşturması yürütülemeyeceğinden ve soruşturma ve kovuşturma şartlarının gerçekleşmediği hallerini de içerecek şekilde 5271 sayılı Yasa`nın 172/1. maddesinde "kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir" hükmü de gözetildiğinde Ceza Yargılama Yasası`nın 174. maddesinde açıkça belirtilmemekle birlikte, iddianamenin iadesi kurumuna ilişkin yasal düzenlemenin amacı gözetildiğinde soruşturma ve kovuşturma şartı niteliğinde bulunması nedeniyle, 4483 sayılı Yasa uyarınca soruşturma izni alınmamasının da iddianamenin iadesi nedeni olarak kabul edilmesi bir zorunluluk olarak kabul edilmelidir.`Bu nedenle iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazı inceleyen merciin verdiği ret kararı hukuka uygundur.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, istem yerinde görülmediğinden Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteğinin ( REDDİNE ), oybirliğiyle karar verildi.
Y4CD 03.05.2012 - K.2012/10384
____________ oOo ____________