Her zaman müvekkiller için değil, bazen de kendimiz için araştırma yapıyoruz.

3 ay evvel bir araç satın aldım. Aracı sanayide muayene ettirdim. Sorun yok dendi. Aracı aldığımın ertesi günü ciddi sorunlar çıkarmaya başladı. Ben de aracı servise götürdüm. 8000 TL masraf çıkardılar. Ben de bu durumu aracın eski sahibine bildirdim. O da 1500 TL'sini verebileceğini, devamını da ertesi ay verebileceğini söyledi. 1500 TL'yi de gönderdi. Ben de aracı yaptırdım ve her ihtimale karşı servisten arızanın nedenine ilişkin rapor da aldım. Eski parçalar da halen bende.
Bu tarihten sonra satıcı ağız değiştirdi. Ben de kendi ikametgahım icra dairesinde servisten aldığım faturayı dayanak göstererek takip başlattım. Satıcı da yetkiye ve borca itiraz etti. Yetkili icra dairesinin kendi ikametgahındaki icra dairesi olduğunu belirtti. Araçtaki ayıplardan da aracın kmsi sebebiyle sorumlu olamayacağını belirtti.

Şimdi sorun icra takibini oraya göndermek değil de eninde sonunda itirazın iptali davası açılacak ve aracı ve değişen parçaları 800 km uzaktaki borçlu ikametgahına götürmek zor geliyor. Ha belki aracın bulunduğu yer mahkemesi adli çevresinden bilirkişi seçilebilir, orası başka.

Ben davayı da kendi ikametgahımda açmak istiyorum. Eğer haksız fiile dayanabilme ihtimalim varsa o zaman sorun kalmıyor.

Ya da sözleşmenin taraflarından birinin ikametgahı mahkemesinin yetkisine de dayanabilir miyim? Sonuçta hem bir alım satım sözlemesi yaptık, hem de daha sonra yukarıda anlattığım gibi araçta çıkan ayıpların tazmini için anlaşma yaptık. Adam da 1500 TL'yi banka havalesi ile gönderdi.

Sizce kendi ikametgahımın bulunduğu yer mahkemesinde bu davayı açma şansım var mı yoksa takibi borçlunun bulunduğu yere mi taşımalıyım?