Mesajı Okuyun
Old 21-04-2014, 17:13   #3
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Tedaş' a kira kontratı ile birlikte dilekçe sunmanız, sorumluluğunuzu ortadan kaldırmayacağını düşünüyorum. Çünkü bu tür hizmetlere ilişkin bedeller; abonenin şahsından talep edilmektedir. Yani hizmeti, fiilen başkası dahi alsa, bedel abonenin kendisinden talep edilecektir.

Çözüm için aklıma iki yol geliyor;

İLK YOL; İlk önce tahliye davası açarım. Kiralanan tahliye edilinceye kadar, tarafıma taahhuk edecek elektrik bedellerini de ödemem. Elektrik kesildiğinde borcu, ya kiracı ödeyecek ya da evi tahliye edecek. Tahliye etmezse de tahliye davasının sonucunu beklerim. Eğer borç, kiralanan tahliye edildiği halde ödenmezse, borcu öder, kiracıya rücu ederim.

İKİNCİ YOL: Kiracının halen, kiralananda oturduğu düşünüldüğünde, diğer ihtimalde de ilgili kuruma gidip borcu ödeyip aboneliğimi iptal ederim. O zaman kiracı ya aboneliği üzerine alacak, ya da gayrimenkulü tahliye edecektir.

Kolaylıklar dilerim.


İlgili kararlar;

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/19-723

K. 2005/767

T. 28.12.2005

... Davacı vekili, taraflar arasında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı abonenin elektrik kullanımından kaynaklanan fatura kapsamındaki borçlarını ödememesi nedeniyle, aleyhine takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, takibe konu yapılan fatura dönemlerinde müvekkili abonenin elektrik kullanımı olmadığını, işyerini tahliye ettiğini, böylece abonelik sözleşmesinin zımnen iptal olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, enerİi kullanımına konu olan yeri davalının tahliye etmesiyle abonelik sözleşmesinin zımnen ortadan kalktığı ve tüketimden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı, davacıyla abone sözleşmesi yapmış ve elektrik kullandığı yeri tahliye ettiğine ilişkin davacıya herhangi bir başvurusu bulunmamıştır. Bu durum karşısında sözleşme gerekleri uyarınca kullanılan akım bedelinden sorumlu tutulması gerekirken kesin kanıt oluşturmayan belgelerle orayı tahliye ettiği nedenine dayanılarak davanın reddedilmiş olması yanlıştır...



“ ... kiracı durumundaki davalı su abonesinin, hizmet alma ihtiyacının tahliye yüzünden artık ortadan kalkmasıyla birlikte, basit bir başvuru işlemiyle abonelik sözleşmesini sona erdirip; sözleşme nedeniyle hem kendisi ve hem de karşı taraf nezdinde doğmuş tüm hak ve borçlardan arınmış olarak kiralanandan ayrılması mümkün iken, bunu yapmayarak, kendi aboneliği üzerinden üçüncü kişilerin su kullanmasına olanak tanımış olması dahi, sözleşme hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı, dolayısıyla da sonuçlarına katlanılması gereken bir davranış niteliğinde kabul edilmelidir. ” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24/09/2003 tarihli ve 2003/13-492 E., 2003/505 K.)