|
|
|
|
Yargıtay 19.hd 2013/8296 - 2013/11812 · 24.06.2013 tarihli kararını arıyorum.saygılarımla
|
|
 |
|
 |
|
Dava: Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili; müvekkilinin yetkili hamili olduğu çeki ciro edilmiş şekilde kaybetmesi üzerine çekin iptali davası açtığını, yapılan yargılama sırasında davalının çekin kendileri tarafından dava dışı Yücedoğu firmasından temlik alındığını ve müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını belirttiğini, çek iptali davasında verilen ara karar gereğince bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkiliyle Yücedoğu firması arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, davalı firmanın sunduğu faturanın da sahte olduğunu belirterek dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10.08.2011 havale tarihli dilekçesiyle taleplerinin icra tehdidi altında ödenen çek bedelinin istirdatı olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilinin dava konusu çeki aralarında faktoring sözleşmesi bulunan dava dışı Yücedoğu firmasından temlik hükümleri uyarınca aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; ortada usulüne uygun düzenlenmiş ve muntazam ciro silsilesine sahip bir çek mevcut olduğu, dava dışı Güven Duman isimli kişinin düzenlediği faturanın sahte olduğunu davalı şirketin bildiğine ve dava konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiğine dair yeterli delil mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu çekin davalıyla dava dışı Yücedoğu Ticaret isimli şahıs firması Güven Duman arasındaki faktoring sözleşmesi uyarınca davalıya temlik edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Davacı, dosyaya sunulan ve dava konusu çekteki alacağın dayanağı olduğu belirtilen faturanın sahte olduğunu iddia etmiştir. Somut olayda uygulanması gereken Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 22/2 maddesi uyarınca faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş ve doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları temlik alamazlar. Buna göre temlike konu alacağın mutlaka bir mal veya hizmet satışından doğduğunun fatura veya benzeri belgelerle tevsiki gereklidir. Sahte faturalara dayalı alacaklar faktoring sözleşmesine konu edilemezler. Bu durumda mahkemece dosyaya bir örneği sunulan ve faktoring ilişkisine konu edilen faturanın iddia edildiği gibi sahte fatura olup olmadığı yönünde ayrıntılı bir araştırma ve inceleme yapılarak deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra her birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Kolay gelsin.