| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        dosyamız karara cıktı 
suc tarihi: 06.04.2009 
karar tarihi:13.02.2014 
 
sahte ehliyet ve nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğuna dair ekspertiz raporu ve sanığın ikrarı birlikte değerlendiğinde  
kimlik soran polise sanığın sahte nüfus cüzdanını(kardeşine ait bilgiler ve kendisine ait fotoğraflı) verdiğini,daha sonra sanığın bu belgenin sahte olduğunu söyleyerek ardından sahte ehliyetini de memura verdiği 
sahte sürücü belgesi ve nüfus cüzdanının fotoğraf üzerindeki mühürler de dahil olmak üzere resmi belgede bulunması gereken bütün unsurları taşıdığı ,iğfal kabiliyetine haiz olduğu 
nedenleriyle zincirleme suç oluştuğu  
önce 2 yıl daha sonra ceza zincirleme suçtan artırılarak 2 yıl 6 ay ve takdiri indirimle birlikte 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilmiş ve hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. 
 
yaptığım araştırmada bir çıkış yolu bulamadım,şimdi yargıtaydan karar onandığı taktirde sanık direk cezaevine gönderilecek gibi görünüyor,temyizde ileri sürebileceğim bir husus,yerel mahkemece atlanan eksik kalan bir nokta varmıdır,tecrübeli meslektaşlarımın yardımını bekliyorum.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
Bir yandan, "hükmün açıklanmasına yer olmadığına" dair karar verilmiş diyorsunuz; öte yandan, "yargıtaydan karar onandığı takdirde, sanık, direk ceza evine" diyorsunuz. Acaba burada, bir çelişki yok mu? Kolay gelsin...