| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		SUÇ DUYURUSU  
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA  
ANKARA  
  
  
YAKINICILAR : İsim soyisim (TCKN: )  
 Adres:  
ŞÜPHELİLER : Mahkeme kararına uymayan kurumun adı  
 Adresi:  
SUÇ : İdari Yargı Kararını Uygulamamak Suretiyle Görevi Kötüye Kullanmak  
SUÇ TARİHİ :  
SEVK MADDESİ : 5237 s. Y. 257. Maddesi  
  
  
  
  
AÇIKLAMALAR:  
1. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kurumunca eş değerlikleri belirlenen IELTS sınavına dair son  
eşdeğerlik düzenlemesi 23 Temmuz 2013 tarihinde yapılmıştır.  
2. Ankara İdare Mahkemelerinde açılanan Yürütme durdurma talepli işlemin iptaline yönelik  
davalar sonucunda işlemin Yürütülmesi listesini sunduğumuz dosyalarca ayrı ayrı  
durdurulmuştur.  
Ankara 16. İdare Mahkemesi 2013/1434E, 2013/1433  
Ankara 2. İdare Mahkemesi 2013/1184E  
Ankara 8. İdare Mahkemesi 2013/1310E  
Ankara 13. İdare Mahkemesi 2013/1279E  
3. Şüpheli, Ankara İdare Mahkemelerince verilen yürütmenin durdurulması kararını  
uygulamamışlar, kamunun, yakınıcıların ve 3. kişilerin zararlarının artmasına neden oldukları  
gibi, Anayasa’nın 138. maddesi, İYUK’nun 28. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nun 257. maddesine  
aykırı davranmak suretiyle atılı suçu işlemişlerdir. Şöyle ki,  
4.1. Anayasa Md.138/son: “...Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına  
uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette  
değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmiş, 4.2. İYUK Md.28/1: “...Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa  
ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis  
etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. (...)” denilmiş,  
4.3. TCK Md. 257: “(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin  
gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına  
neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar  
hapis cezası ile cezalandırılır. (...)” denilmiştir.  
5. Yürütmenin Durdurulması Kararlarının mahiyeti: Suça konu eylemin “yürütmenin  
durdurulması” kararının uygulanmaması olduğu hususu da dikkate alınarak yürütmenin  
durdurulması kararlarının mahiyeti üzerinde durulması gerekmiştir:  
5.1. “...Anayasa kuralları, buyurucu ve bağlayıcı Hukuk kurallarıdır. Mahkeme kararlarının  
geciktirilmeden yerine getirilmesi zorunludur. İnsan hak ve özgürlüklerini; sosyal adaleti,  
toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve güvence altına almayı amaçlamış demokratik  
bir Hukuk Devletinde, açıklanan Anayasa ve kanun kurallarına rağmen bir Mahkeme  
kararının yerine getirilmemesi düşünülemez. Aksi halde bu kanun kuralları kâğıt üzerinde  
kalmaya zorunlu, değersiz sözcükler olmaktan öteye gidemez. (...) Bir kamu görevlisinin  
mahkeme kararlarını uygulamama ve yukarıda açıklanan Kanuni kuralları bilmedikleri ileri  
sürülemez. Öyle ise; açık, kesin ve emredici Kanun kurallarına bilerek aykırı davranış da kişisel  
kusur kabul edilmek gerekir. (...) Görülüyor ki, mahkeme kararlarında, suçun oluşması için İdare  
Mahkemesi kararını yerine getirmeyen Kamu görevlisinin ayrıca garaz, kin, husumet ve benzeri  
duyguların etkisiyle hareket etmesi aranmamaktadır. Sadece kararın uygulanmaması suç teşkil  
ettiğine göre (...)” (YİBGK, 1978/7 E., 1979/2 K., 22.10.1979 T.) denilmiş, en genel hukuk  
kuralları bağlamıyla, yürütmenin durdurulması kararı da uygulanması zorunlu yargı  
kararlarından olduğu, yargı kararlarının yerine getirilmemesinin de suç olduğu kabul  
edilmiştir.  
5.2. “…Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına ve doktrindeki kabule göre, yürütmenin durdurulması  
kararlarının, bir uyuşmazlığın esastan sonuçlanmasına kadar dava konusu idari işlemi askıya  
alan ve hukuki etkisi esas hükümle birlikte sona eren kararlar olduğu (…)” (Danıştay İdari Dava  
Daireleri Genel Kurulu, 11.12.1998, E:1997/652, K:1998/642)  
5.3. “...Yürütmenin durdurulmasına dair olan kararlar, idari işlemi değil, onun icrailiğini  
(yürütülebilirliğini) askıya alıcı etki yaparlar. (...)” .  
6. Ankara İdare Mahkemelerine ait Yürütme Durdurma verilen dava dosyaları üzerinden  
şüpheliler tarafından, idari yargı kararının gereğine uygun herhangi bir işlem tesis edilmemiştir.  
Oysa idari yargı kararlarını uygulamakla yükümlü olanların, idari yargı kararlarını  
geciktirmeksizin uygulamak zorunda oldukları, idari yargı kararları üzerinde hiçbir tasarruf  
hakları olmadığı doktrin ve uygulama tarafından, yasal düzenlemeye koşut bir biçimde kabul  
edilmiştir.  
6.1. “...Mevzuatımızda, yargı kararlarının uygulanması konusunda idareye takdir yetkisi  
tanınmadığı (...) açıktır. (...)” (D. 5. Da. , T: 29.12.199, E: 1999/510, K: 1999/4566)  
7. Yürütmenin Durdurulması Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Kamu Zararı Her Geçen Gün  
Artmaktadır: İşbu suç duyurusu tarihi itibariyle, IELTS sınavına girip eşdeğerlikleri hukuksuz ve  
ani olarak değişen binlerce mağdur akademik kadro başvurularına, yükselmelere ve birçok  
kurumca da iş ilanlarına başvurularını yapamamaktadırlar. 8. Yukarıda aktarılan tümcelerden olarak; idare, idari yargı yerince verilen yürütmenin  
durdurulması kararını uygulamaktan, “idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durdurmak  
ve bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun yürürlüğünü  
sağlamak zorundadır. Diğer bir deyişle, vaki yürütmenin durdurulması kararı üzerine şüpheliler,  
yürütme durdurulma kararına istinaden davanın tarafı olan ve olmayan herkesi eski  
eşdeğerliklerine göre kabul etmek ve gerekli işlemleri işlemden etkilenen herkes için tesis etmek  
zorundadırlar.  
8.1. “...Bir iptal davasında verilmiş bulunan yürütmenin durdurulması kararı (...); henüz ortada  
bir iptal kararı bulunmadığı halde, iptali istenilen idari tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri  
durdurur ve bu tasarruf ve işlemlerin tesisinden ve icrasından önceki hukuki durumun  
yürürlüğünü sağlar. Doktrinde genel olarak kabul edilmiş olan bu kural, yargısal içtihatlarla,  
uygulamada belirli bir biçimde yer almıştır. Aksi düşünüş tarzı, idari yargı kararlarının  
uygulanmaması gibi hukukun kabul edemeyeceği bir sonuç doğurur. Nitekim, 9.7.1966 gün ve E:  
1965/21, K:1966/7 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Dava Daireleri Kurulunun  
14.1.1966 gün ve E:1965/470 sayılı kararı ile bu kuram kabul edilerek idari yargı kararlarının  
uygulanması sağlanmıştır. (...)” (D.3.Da., 9.3.1978, E:1978/151, K:1978/199, DD.32-33, s.207- 
211; Bu karar DGK’nun 13.4.1978 günlü, E:1978/20, K:1978/26 sayılı kararıyla onanmıştır.)  
denilebilmiştir.  
9. Açıklanan nedenlerden dolayı, Ankara İdare Mahkemelerince ayrı ayrı alınan çok sayıda  
yürütme durdurma kararının uygulanmaması nedeniyle şüpheliler hakkında suç duyurusunda  
bulunulması zorunlu hale gelmiştir.  
  
KANITLAR: Ankara İdare Mahkemelerinin Yürütme durdurma kararları, Yasal Her Türlü Kanıt...  
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan, kendiliğinden dikkate alınacak ve soruşturma  
aşamalarında ortaya çıkacak nedenlerden dolayı,  
Ankara 16. İdare Mahkemesi 2013/1434E, 2013/1433, Ankara 2. İdare Mahkemesi  
2013/1184E, Ankara 8. İdare Mahkemesi 2013/1310E, Ankara 13. İdare Mahkemesi  
2013/1279E sayılı dosyalarda alınan yürütmenin durdurulması kararını uygulanmayan  
şüpheliler hakkında,  
Gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla dileriz.  
Tarih  
İsim Soyisim  
İmza  
  
EKLERİ:  
İçerikte Anılan Belge Suretleri. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |