Mesajı Okuyun
Old 22-03-2014, 12:04   #7
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2012/12-90
Karar: 2012/331
Karar Tarihi: 30.05.2012


ŞİKAYET DAVASI - İCRA MEMURUNUN İŞLEMİNİ ŞİKAYET - KARARIN MUHTIRADAKİ BORÇ MİKTARINI DÜZELTMESİ - KAMU HARCAMALARI MEVZUATINDA KAMU BORÇLARI İÇİN ÖZEL ALACAKLARA FAİZ İŞLETİLMESİNİN ÖNGÖRÜLMEDİĞİ - DİRENME HÜKMÜNÜN ONANMASI

ÖZET: İstek, icra memurunun işlemini şikayete ilişkin olup; genel haciz yoluyla icra takibine konu yapılan asıl borç dışındaki faiz ve fer'ilerine ilişkin bakiye borç muhtırasının şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Şikayetçi/borçlu Kurum vekili, gerek alacaklı firma ile akdedilen sözleşme ve gerekse kamu harcamaları mevzuatında kamu borçları için özel alacaklara faiz işletilmesinin öngörülmediğini ileri sürmüş ise de, şikayetçi Kurumun takip sonrası için temerrüt faizi, vekalet ücreti ve takip masraflarını ödemeyeceğini öngören yasal bir mevzuat hükmü bulunmadığı gibi, dosyada bu durumu düzenleyen bir sözleşme de bulunmamaktadır. Yerel mahkemenin paralel bir gerekçeye dayalı bulunan direnme kararı ile bu kararın <muhtıradaki borç miktarını> düzeltmek suretiyle belirleyen hüküm fıkrası usul ve yasaya uygundur.

(2004 S. K. m. 16, 68)

Dava ve Karar: Şikayet kanun yoluna başvuru nedeniyle yapılan yargılama sonunda; Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile muhtıranın düzeltilmesine dair verilen 25.02.2010 gün ve 2009/1400, 2010/218 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 30.11.2010 gün 2010/15180 - 2010/28860 sayılı ilamı ile;

( … Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile yapılan takibe karşı borçlu süresi içerisinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü asıl borç olan 30.090,00.TL dışında kalan faiz ve fer'ilerine itiraz etmiştir. Alacaklı tarafından takibin şekline göre İİK. nun 68.maddesi uyarınca yapılan bu itiraz kaldırılmadıkça itiraz edilen bu kısma ilişkin olarak takip devam edemeyeceği için takibe ilişkin hiçbir işlem yapılamaz.

Alacaklı tarafından gönderilen borç muhtırası faizleri de kapsadığından asıl alacak dışındaki faiz ve fer'ilerine ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken şikayetin tümden reddi isabetsizdir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, icra memurunun işlemini şikayete ilişkin olup; genel haciz yoluyla icra takibine konu yapılan asıl borç dışındaki faiz ve fer'ilerine ilişkin bakiye borç muhtırasının şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Şikayetçi/borçlu Kurum vekili, takibe konu edilen asıl alacak dışındaki faiz ve fer'ilerine kısmi itiraz edilmesi nedeniyle, bu itirazın usulen kaldırılmadıkça muhtıraya konu edilemeyeceğini belirterek, faiz ve ferilerine ilişkin bakiye borç muhtırasının iptalini istemiştir.

Karşı taraf/alacaklı vekili, icra müdürlüğü tarafından sadece asıl alacak hesap edilerek bakiye borcun belirlendiğini, asıl alacak, avukatlık ücreti ve takip sonrası faizin hesaplandığını, hukuka aykırı bir işlem yapılmadığını belirterek, şikayetin reddini dilemiştir.

Yerel Mahkemece; <Davacı borçlu vekili tarafından süresi içinde ödeme emri ile talep edilen faiz ve fer'ilerine itiraz edildiği, asıl alacağa itiraz edilmediği, bu nedenle asıl alacak ile ilgili takibin kesinleştiği, asıl alacak için takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilemeyeceğine yönelik yasal bir engelin bulunmadığı, buna göre itiraz edilmeyen 30.090,00 TL asıl alacak için muhtıranın düzenlendiği 18.11.2009 tarihine kadar %9 yasal faiz oranı ile hesaplama yapılması gerektiği, buna göre asıl alacak, icra masrafı, icra vekalet ücreti ve 18.11.2009 tarihine kadar, asıl alacak için takip tarihinden itibaren %9 faiz oranı ile hesaplanan işlemiş faiz toplamının 35.288,83 TL olduğu, icra müdürlüğünce muhtıradaki miktar 35.792,00 TL olarak belirlenmiş olduğundan, muhtıradaki miktarın düzeltilmesi gerektiği> gerekçesiyle 18.11.2009 tarihi itibariyle dosya borcunun 35.288,83 TL olduğunun tespiti ile muhtıradaki miktarın buna göre düzeltilmesine karar verilmiştir.

Şikayetçi/borçlu Kurum vekilinin temyizi üzerine, Yüksek Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde aynen alınan gerekçelerle karar bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hükmü temyize şikayetçi/borçlu Kurum vekili getirmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şikayetçi/borçlu Kurumun takip sonrası için asıl alacak dışındaki faiz ve fer'ileri bakımından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı; burada varılacak sonuca göre, borç muhtırasının takip sonrası için işletilecek temerrüt faizi, vekalet ücreti ve takip masrafları itibariyle kısmen iptaline karar verilmesi gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.

Bu noktada, şikayetçi/borçlu Kurum vekili, gerek alacaklı firma ile akdedilen sözleşme ve gerekse kamu harcamaları mevzuatında kamu borçları için özel alacaklara faiz işletilmesinin öngörülmediğini ileri sürmüş ise de, şikayetçi Kurumun takip sonrası için temerrüt faizi, vekalet ücreti ve takip masraflarını ödemeyeceğini öngören yasal bir mevzuat hükmü bulunmadığı gibi, dosyada bu durumu düzenleyen bir sözleşme de bulunmamaktadır.

O halde, yerel mahkemenin paralel bir gerekçeye dayalı bulunan direnme kararı ile bu kararın <muhtıradaki borç miktarını> düzeltmek suretiyle belirleyen hüküm fıkrası usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.

Sonuç: Şikayetçi/borçlu Ankara Üniversitesi Rektörlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, şikayetçi Kurum harçtan muaf olduğundan temyiz ilam harcı alınmasına yer olmadığına, İİK. nun 366/III maddesi aracılığı ile HUMK. nun 440.maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)