Mesajı Okuyun
Old 13-03-2014, 15:38   #4
av.oya altay

 
Varsayılan

Sayın Balku'nun yanıtında yer aldığı gibi, 6 aylık kıdem süresinin dolmasına çok az bir süre kala davalının ,sırf iş güvencesi hükümlerinden yararlanmaya engel olmak saikiyle, kötüniyetle ve kısa süre kala, feshi gerçekleştirdiği ispat edilebilirse,bu durumda da bence işe iade davası açılabilir.Bu konuda örnek Yargıtay kararı da bulunmakta.
T.C. YARGITAY

22.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/14801
Karar: 2013/15813
Karar Tarihi: 28.06.2013


İŞE İADE DAVASI - İŞ SÖZLEŞMESİ FESHİNİN İŞÇİYE BİLDİRİLDİĞİ - İŞÇİNİN İŞVEREN NEZDİNDE HİZMETİNİN ALTI AYDAN AZ OLDUĞUNUN ANLAŞILMASI - İŞVERENİN FESİH HAKKINI KÖTÜYE KULLANDIĞININ İSPATLANAMADIĞI - DAVANIN KABULÜNE KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin işyerinde … tarihinde iş sözleşmesiyle çalışmaya başladığı, işveren tarafından iş sözleşmesi feshinin … tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, bu tarihe göre davacı işçinin davalı işveren nezdinde hizmetinin altı aydan az olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı işverenin fesih hakkını kötüye kullandığı da ispatlanamamıştır. Bu durumda, davanın reddi yerine, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.


(4857 S. K. m. 18, 20)

Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Z. Ayan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesi fesih tarihinde müvekkili şirkette 6 aydan daha kısa süre çalışıyor olması nedeniyle işe iade davasının koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davacının 6 aylık kıdem süresini doldurmasına kısa süre kala sözleşmesinin fesh edilmesinin davacının iş güvencesi hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacına ilişkin olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olduğu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildirimin yapıldığı tarihte aynı işverene ait işyeri veya işyerlerinde fasılalı da olsa iş ilişkisine dayalı kıdeminin en az altı ay olması gerekir. Kanun altı aylık kıdemi olan işçilerin iş güvencesinden yararlanacaklarını öngördüğüne göre, bu sürenin fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarihte doldurulmuş olması şarttır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin işyerinde 03.01.2012 tarihinde iş sözleşmesiyle çalışmaya başladığı, işveren tarafından iş sözleşmesi feshinin 28.06.2012 tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, bu tarihe göre davacı işçinin davalı işveren nezdinde hizmetinin altı aydan az olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı işverenin fesih hakkını kötüye kullandığı da ispatlanamamıştır. Bu durumda, davanın reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

4857 s. Kanun'un 20/3 üncü maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm: Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-Davanın REDDİNE,

3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 28.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı