Değerli Meslektaşlarım;
Sorum biraz uzun olacak,farkındayım ve elimden geldiğince sizi sıkmadan anlatmaya çalışacağım. Sabredip okur ve cevaplarınızı paylaşırsanız çok teşekkür ederim. Öncelikle konuyu anlatacağım sonra madde halinde sorularıma geçeceğim.

Öncelikle, EPDK acele kamulaştırma ile tarla vasfına haiz bir taşınmazı kamulaştırıyor. Fakat taraf teşkili sağlanamadığından uzlaşma için davalılar bir araya getirilemiyor. Müvekkil acele kamulaştırma bedeli olarak bir miktar bedel yatırıyor. Ayrıca taraf teşkilinin bir an önce sağlanmasını teşvik ve açılacak kamulaştırma bedel ve tespit davasında belirlenecek bedelden mahsup edileceğini düşünerek, bir miktar parayı da haricen yatırıyor.

Acele kamulaştırma sonrası açılan kamulaştırma bedel tespit ve tescili davasında bilirkişi arazinin tarla vasfında olmadığını belediye sınırları içinde imar planı dahilinde olduğundan arsa niteliğinde olduğu tespiti yapıyor.

Mahkeme söz konusu bilirkişi raporunu kabul ediyor. Ancak haricen ödenmiş Müvekkilin yatırdığı parayı gözardı ederek, sebepsiz zenginleşme oluşturacak şekilde bir hüküm tesis ediyor.

Şimdi saygıdeğer meslektaşlarım sorum şudur ki:
1-Somut olayda her ne kadar taraf teşkili sağlanamasa da davalı ve davacı yanın menfaat birlikteliği malum. Bu durumda mahkemenin kabul zorunluluğu var mıdır?
2-Herhangi bir mahkeme kararı olmadan para haricen yatırıldığı için Müvekkil feragat ederse geçerli bir feragat sayılır mı?
3-Acele Kamulaştırmada taşınmaz tarla vasfında iken sonradan kamulaştırma tespit ve tescil davasında arsa vasfında sayılarak bedel fahiş olarak tespit edildiğini düşünüyorum. Fahiş kamulaştırma bedellerine karşı lehe Yargıtay kararları mevcut mudur?
Sabredip okuduğunuz için minnettarım. İyi çalışmalar