Merhabalar,devam eden bir dava ile ilgili bir sorum olacak.
Müvekkil ile davalı eşi nişanlı iken,60.000 peşin,50.000 Tl kredi ile ev alıyorlar ve müvekkilin adına başka kredi borcu devam ettiğinden kredi, davalı eş adına çekiliyor ve taşınmaz da 2005 yılında davalı adına tescil ediliyor. Kredi sözleşmesinde müvekkil de kefil sıfatıyla borçlu konumda.Peşinatın sadece 17.500Tl'si davalı tarafından karşılanıyor.
Taraflar 2006 da evleniyor. Evlenene kadarki taksitlerin tamamı,evlendikten sonraki taksitler ve hatta boşanma davasının açılmasından sonra devam eden tüm taksitler müvekkil ve müvekkilin babası tarafından ödenmiş durumda.Bu durumu banka dekontları ile kanıtlayabiliyoruz. Müvekkilin evlilik öncesi toplam ödediği 49.439 TL; evlilik sırasında ödediği 38.165 TL, ve boşanma davası açıldıktan sonra ödediği 24.265 TL dir.
Neticede 2009 yılında boşanma davası açılıyor ve karar kesinleşmeden ,2011 yılında,müvekkil adına katılma alacağı ve değer artış payı istemli kısmi dava açılıyor.Yargılama esnasında taşınmazın değeri için yapılan bilirkişi incelemesinde
2013 yılı değeri 200.000 TL,
2011 yılı değeri 180.000 TL,
2009 yılı değeri 150.000 ve
evlilik tarihindeki değer 130.000 TL olarak tespit ediliyor.
Sonrasında müvekkilin alacaklarının hesaplanması için yapılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişi işbu malın evlilik öncesinde alınması sebebiyle davalının kişisel malı olduğunu, sadece evlilik devam ederken ödenen 38.165 TL nin hesaba dahil edilebilecğini, diğer ödemelerin genel alacak hükümlerine tabi olacağını belirterek, taşınmazın 2006 ve 2009 yılı değer ortalamsının 140.000 olduğundan bahisle
Katkı oranı : 38.165/140.000=%27,26
Denkleştirme :200.000x%27,26=54.520 Tl
Katılma Alacağı:54.520/2=27.260 TL olduğunu hesaplamıştır. İtirazımız üzerine ek rapor alındı ve fakat kök raporu tekrar mahiyetinde.
Sorum şu, bu hesaplama yapılırken, her ne kadar tasfiye tarihindki değer 200.000 TL ise de o dönemki mevcut kredi borçlarının düşülmesinden sonra hesaplanması gerekmez miydi? Hesaplama doğru mu? Müvekkilin son derce mağdur olduğu böylesi bir durumda önerebileceğiniz bir yol, yahut konuya ilişkin yargıtay kararı var mı? Genel hükümler doğrultusunda yeni bir dava açacak olsam zamanaşımı engeline takılır mıyım?
YANIT VERMEZAHMETİNDE BULUNACAK TÜM DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIMA ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
