|
sayın meslektaşım görüşünüze katılmıyorum. zira i.i.k 63. madde uyarınca İtiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.
ayrıca
Dava ve Karar: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşüldü:
Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracı aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının itiraz etmesi üzerine, davacı kiraya veren icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemenin uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine dair kararı davacı kiraya veren tarafından temyiz edilmiştir.
İcra takibinde ve davada dayanılan ve karara esas alınan 1.6.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 6 ncı maddesinde kira bedelleri, ortak yerlere ilişkin tüm giderlerle çevre, çöp vb belediye, vergi ve harçları tamamen hariç olmak üzere sadece kiralanan yerin net kirası olarak tanımlanmış, ortak yerler giderleri katılma payı aylık olarak 195 Euro + KDV olarak kararlaştırılmıştır. Bu bedel fatura karşılığı davacı kiraya verene ödenecektir. Davacı da, sözleşmenin anılan maddesine dayanarak davalı kiracı adına düzenlediği Mayıs - Ekim 2011 arası aylar genel yönetim katkı payı 3.403.73 TL ve Mayıs- Eylül 2012 arası aylar genel yönetim katkı payı 2.684.35 TL bedelli faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2012/21508 sayılı dosyası ile 11.10.2012 tarihinde icra takibi başlatmıştır. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı kiracı, kiraya verene 1.6.2008 tarihli kira sözleşmesi ya da başka bir isim adı altında borcunun bulunmadığını, takibe ve borca itiraz ettiğini belirtirken, kira sözleşmesine ve alacak miktarına karşı çıkmamıştır. İtiraz üzerine açılan işbu davada ise, taraflar arasında davacı kiraya verenin kiralanana müdahale etmesi nedeniyle aralarında çok sayıda dava olduğunu, davacının kiralananı kiralama amacına uygun bulundurmadığını, iş yerini açmasına engel olduğunu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğini savunmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 63 üncü maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleriyle bağlı olup itirazın kaldırılması davasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Davalı kiracı, icra takibine itirazında kira sözleşmesine ve alacak miktarına itiraz etmediğine göre, uyuşmazlığın sözleşme hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerekirken, davalı kiracının savunmaları doğrultusunda uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3 üncü madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366 ncı maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
|