Sayın meslektaşım,
Kat maliklerinden biri-bağımsız bölüm Maliki, diğer bir kat malikinin bağımsız bölümünden dolayı herhangi bir zarar görürse uğramış olduğu zararı zarar veren kat malikinden talep edebilir.(üstte oturan kat malikinin bağımsız bölümünün tuvalet ve banyosundan sızan suların alt kattaki bağımsız bölüme zarar vermesi gibi). Eğer kat malikinin bağımsız bölümü ana gayrimenkul de bulunan ortak yer ve tesislerden dolayı zarar görmüş ise böyle bir durumda tazminat davasını ana gayrimenkul de bulunan bütün diğer bağımsız bölüm maliklerine yöneltmeli ve zararınızı davalı kat maliklerinden onların arsa paylarını da dikkate alarak tazminini istemelisiniz.(Apartman çatısının su sızdırması nedeniyle çatı katındaki bir bağımsız bölümün zarar görmesi,apartman giderlerinin tıkanması nedeniyle zemin kattaki bir dairenin kanalizasyon atıkları ile dolması,ortak tesis olan kalorifer kazanının patlaması sonucunda zemin kattaki bağımsız bölümlerin camlarının kırılması,apartman bahçesinde bulunan ağacın çürüyerek devrilmesi sonucunda bir bağımsız bölümün balkonunun zarar görmesi, gibi )Ortak yer ve tesislerde bütün kat malikleri arsa payları oranında müştereken malik olduğu gibi zarar gören bağımsız bölüm Maliki de müştereken malik durumundadır.bu nedenle zarar gören bağımsız bölüm malikinin meydana gelen zarar da kendisinin de arsa payı oranında zarardan sorumlu olduğunu belirtmek isterim.zamanaşımı sorunuza ilişkin olmak üzere bu konuda 634 sayılı kmk da özel bir hüküm yoktur.ancak Sizinde bildiğiniz gibi yönetim planı bütün kat maliklerini bağlayan sözleşme hükmündedir.eğer anataşınmazın yönetim planında kat maliklerinin ortak ve yer tesislerden zarar görmesini özel veya genel olarak düzenleyen düzenleyen özel bir hüküm varsa yönetim planındaki bu hüküm nedeniyle 10 yıllık genel zamanaşımı uygulanırEğer yönetim planında böyle bir hüküm yoksa haksız fiildeki zamanaşımı hükümleri uygulanır.(2 ve 10 yıllık).eğer yönetim planında böyle bir hüküm yoksa ve zararı ve zarar vereni öğrendiğiniz tarihten itibaren bu güne kadar (Dava açılıp takip edilmemiş olması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilse bile) 2 yıllık süre de geçmiş ise en son çare olarak Bçk daki bina ve inşa eseri sahibinin kusursuz sorumluluğuna ilişkin hükümlere bakmanızı tavsiye ederim. Saygılarımla.av.şükrü söğüt