31-01-2014, 14:54
|
#6
|
|
Sn. mfk,
yaklaşımınız, anılan hükmü zikretmiş olmanız takdire şayan.
ne var ki, burada aslolan durum, taşınmazın öyle ya da böyle bir üçüncü kişiye devredilmiş olması gerçeğidir. buna göre (kanımca) mahkemenin tescile ilişkin kararı ile birlikte mülkiyet, davacı kadına geçiyor olsa ve nitekim sonradan tapuda yapılacak tescil açıklayıcı (bildirici) nitelikte olsa dahi, (tapuda şerh veya tedbir olmaması varsayımında -ki somut olayda satış olduğuna göre demek ki yok) taşınmazı satın alan kişi iyiniyetli ise TMK m.1023 hükmünce mülkiyet hakkı kazanacaktır. bu bağlamda davanın (satın alan kişinin de davaya dahil edilmek suretiyle) taşınmazın aynına ilişkin olarak sürdürülmesinden sonuç alınamayacaktır. bununla birlikte, satın alan üçüncü kişi, kötüniyetli ise, eş deyişle tapuda davalı eş adına olan tescilin "yolsuz" olduğunu biliyor ya da bilmesi lazım geliyorsa, o hâlde davanın o kişiye de hasredilmesi mümkün olabilecektir.
aksi hallerde ise davanın tazminat davası niteliği ile davalı eşe karşı devam ettirilmesi gerekecektir kanaatindeyim.
|