29-01-2014, 16:02
|
#4
|
|
katkılarınız için teşekkür ederim.
ne var ki şahsi kanaatim bu halde "çift" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekliliği yönünde. bunun için de iki gerekçe sunulabilir.
ilk olarak, o yargılamada yapılan çalışmanın karşılığı gözetilmelidir. takdir ederseniz ki, avukat olarak ilk mahkemeye dilekçeler, deliller sunduk, duruşmasına katıldık ve görevsizlik kararını böylece alabildik. bu uğraşın bir karşılığı olması gerektiğini düşünüyorum.
diğer açıdan Sn. Selim Bey'in yorumunun somut olay açısından bir nebze kabul edilmesi mümkünse de genel olarak hatalı olduğu kanısındayım. şöyle ki; bir an için görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gelen davayı esastan kaybettiğimizi düşünelim. o halde mahkeme somut olaydaki "400 TL'yi" tarafımıza vermeyecekti. zira "haksız çıkmış" olacaktık.
İkinci olarak konuya ilişkin AAÜT'ün "Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret" başlıklı 7'nci maddesinin "Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, işbölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez." şeklindeki 3'üncü bendinin de bu konuda belirleyeceği olacağını düşünüyorum. zira "yasa değişikliği" nedeniyle mahkemenin görevsiz hale gelmesi nedeniyle karşı taraf vekalet ücretine hükmedilemeyeceği açıkça ifade edildiğine göre, diğer hallerde ayrıca "vekalet ücreti" takdir edilmesi gerekliliği kanısındayım.
değerli yorumlara teşekkür ediyorum, yeni yorumlarınızı bekliyorum.
|