Alıntı: Yazan anıl beşir madde 1 diyorki: boşanmak için karşı dava açmışsın, kendi talebin doğrultusunda verilen boşanma kararını temyiz edemezsin. reddine..

Hiçbir ilgisi yok. Birleşen davalarda esasında birbirinden bağımsız iki dava vardır. Her iki taraf da karşı tarafa kusur yönelterek boşanmak ister. Kimin kusuru ile boşanmaya karar verildiği önemlidir. Bazen kusurlu ve daha az kusurlu olma durumu söz konusu olabilir.
Yalnızca boşanmak istiyor olmak karşı tarafın kendisine yönelttiği kusurları kabul etmek anlamına gelmez ve hiç kimse bunu kabule zorlanamaz. Kadının davasını ben kusursuzum kadının davası reddedilsin diye temyiz etmiş, kendi davasını da kadın kusurluydu ben kusursuzdum diye temyiz etmiş. Yargıtay da yerel mahkemenin verdiği erkeğin davasının reddi kararını onamış. Temyiz edemezsin gibi bir sonuca varılması mümkün değildir.

Alıntı: Yazan anıl beşir madde 2 diyorki: (yazmadığınız gerekçe ve noktalı kısımda buna ilişkin birşeyler olması lazım) seninde boşanmak için gerekçelerini kabul etmiyorum, yerel mahkemenin boşamaması lazımdı. nafaka ve tazminata ilişkin kısım ise talep edilebilir diye anladım.

Kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı Yargıtay tarafından bozulmaktadır.
Öyle ise boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka ve tazminat nasıl talep edilebilir? Boşanma yoksa ferileri de yoktur. Bunu Yargıtay "Boşanmayı bozduğum için eki niteliğindeki nafaka ve tazminatı incemeye gerek görmedim" diye ifade ediyor.