 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Davayı kabul
MADDE 308- (1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
(2) Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
Feragat ve kabulün şekli
MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabulün zamanı
MADDE 310- (1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. |
|
 |
|
 |
|
Bu bağlamda davanız başkaca incelenecek bir husus yok ise BOŞANMA yönünden neticelendirilmeye hazırdır.
Tanık hususuna gelince davanık kabulü ile tanık dinletilmesinden vazgeçmek usul ekonomisi anlamında yerinde bir tavır olduğundan mahkeme bunu kabul edecektir. Öte yandan geçimsizliği kabul eden kocanın tavrı da boşanmak istemesi bağlamında bir anlam ifade edecektir.Ancak hakim kusur tespiti yönünden dinlemek de isteyebilir. Buradaki önemli kriter "Ben de boşanmak istiyorum" beyanının davayı kabul anlamına gelip gelmediğidir, bunun için beyanın ve sizin iddialarınızın tamamına bakılmalıdır. Neticede siz külliyen davalının kusurlu olduğunu ancak davalı da tüm kusurun davacıda olduğunu beyan ederek ve buna istinaden/bu yüzden kendisinin de boşanmak istediğini söylüyorsa usulüne uygun olmayan karşı dava gündeme gelecektir.
Somut olaya göre değerlendirmek lazım
