 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Sayın meslektaşım Engin Bey'in iş kazası ile ilgili değerlendirmesine katılmıyorum. Şöyle ki 5510 sayılı yasanın 4. maddesinde sigortalı sayılanlar açıklanmıştır. Bu maddenin 1. fıkrasının "b" bendinde hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların da sigortalı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca aynı yasanın 13. maddesinin 1. maddesinin "b" bendinde çok açık olmasa da kendi adına çalışanları da iş kazasına dahil etmiştir. Bundan başka yine 13. maddenin 2. fıkrasının "b" bendi kendi adına çalışan sigortalının uğradığı kazayı iş kazası olarak gördüğü açık olarak belirtilmiştir.
Bu sebeplerden dolayı iş kazası hükümlerinin sadece bağlı sigortalıya uygulanabileceği yönündeki düşüncesine katılmıyorum. |
|
 |
|
 |
|
Sayın Av.mehmet.av;
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun iş kazasının ardından sağladığı yardım ve ödenekler açısından tespitiniz doğru olmakla birlikte tazminat sorumluluğu açısından kendi nam ve hesabına çalışanların genel mahkemelerde dava açabileceği, iş mahkemelerinde klasik ve genel kabul görmüş anlamda iş kazasına maruz kalmış olmalarına istinaden dava açamayacakları kanaatindeyim.
Bir başka deyişle "iş kazası" nın biri sosyal güvenlik, diğeri iş hukuku kapsamında iki boyutu bulunmaktadır ve sayın soru sahibi burada tazminat talep edilebilirlik bakımından iş hukukunu ilgilendiren yönüyle yanıt aramaktadır.
Saygılarımla..