 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici |
 |
|
|
|
|
|
|
TMK.766:
3. Hükmen teslim
Bir taşınırın mülkiyetini nakleden kimse özel bir hukuki ilişkiye dayanarak o şeyin zilyetliğini korursa, mülkiyet teslimsiz geçmiş olur. Ancak, bu işlem üçüncü kişileri zarara sokmak veya taşınır rehni kurallarından kurtulmak için yapılmışsa, mülkiyetin nakli sonuç doğurmaz.
Böyle bir amaç güdülüp güdülmediğini hakim takdir eder.
--

Not: "Hükmen teslim" kavramı taşınırlar için kullanılıyor. Tapusuz taşınmazlar için de hükmen teslimin uygulanacağına yönelik Yargıtay kararı var. (HGK.25.11.1964 T. 273/d-8 E, 670 K. (Olgaç, sayfa.816)
|
|
 |
|
 |
|
TMK.766, taşınırlarda mülkiyetin kazanılması üst başlığı altında hükmen teslim konusunda bir hüküm getirmiş...
Ancak, satış vaadi sözleşmelerinde, hükmen teslimden söz ediliyor ki bunun çok önemli sonuçları oluyor..
“Görülüyor ki, satışı vaad edilen taşınmazın zilyetliğinin devredildiği sözleşmede yer almıştır. Bu gibi durumlar da Türk Medeni Kanunu'nun 979. maddesinde yer alan hüküm uyarınca zilyetlik hükmen devredilmiş, artık devreden kişi fer'i zilyet, devralan kişi ise asli zilyet sıfatını kazanmış kabul edilir. Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup kullanıma engel olunmaması, zilyetliğin sürdürüldüğü anlamına geldiğinden davalıların zamanaşımı savunması yukarıda sözü edilen dürüst davranma kuralına uygun olmadığından Hamide Sarıdemir mirasçıları hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru değildir” (14. HUKUK DAİRESİ E. 2009/2848 K. 2009/3799 T. 25.3.2009)