26-12-2013, 11:49
|
#2
|
|
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/11-996
K. 2001/1026
T. 14.11.2001
Türk mevzuatında, Garanti Akdine ilişkin bir düzenleme mevcut olmamakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Kurulu'nun 1.12.1967 gün 1966/16 esas, 1967/7 karar sayılı ve 11.6.1969 gün 1969/4-6 sayılı kararlarında açıklandığı ve öğretide baskın şekilde kabul edildiği gibi Banka Teminat Mektupları Garanti Akdi niteliğinde bulunduğu kabul edilmektedir. Bunun doğal sonucu olarak banka, teminat mektubu vermekle bir asli borç yüklenmiş olmaktadır. Teminat mektubunu öderken kendi borcunu ödemiş olmaktadır. Banka mücbir sebepleri, beklenmeyen halleri imkansızlığı, muhatap ile lehtar arasındaki aktin geçersizliğini, lehtarın ölümünü, iflasını ileri sürerek tazmin talebini reddedemez. Banka teminat mektubunun geçersiz olduğunu, zamanaşımına uğradığını mahkemece ödememe konusunda tedbir bulunduğu gibi sırf kendisine ait defileri ileri sürmek suretiyle mektup bedelini ödemekten kaçınabilir (YHGK. E: 1979/11-1941 K:1981/560, aynı kurulun 19.4.1995 gün 5:1995/11-124 K:1995/408, Y. 11. H.D. 22.3.1985 gün E:1001/1619 aynı dairenin 2.11.1993 gün E:1992/5977 K:7001).
"Vadeli teminat mektuplarında, ihtiyati tedbir kararı sorun yaratabilecektir. Muhatap tarafından teminat mektubunun tazmininin istenmesinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulması ve tedbir devam ederken vadenin dolması halinde; tedbirin devam ettiği süre kadar vadenin uzatılmış olduğu kabul edilmelidir. Buna karşılık sadece mektubun tazmini ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmuş ise, muhatabın vade içinde tazmin talebinde bulunması gerekecektir." (Prof. Dr. Seza Reisoğlu'nun BANKA TEMİNAT MEKTUPLARI UYGULAMALARINDA ORTAYA ÇIKAN BAŞLICA SORUNLAR adlı çalışmasından alınmıştır.)
|