25-12-2013, 18:36
|
#1
|
|
sendikal nedenle fesih olmadığına karar verilmesi
merhabalar,
aşağıda aktardığım kararın aksi yönde düşünen veya elinde yargıtay kararı olan meslektaşlarımdan yorumlarını bekliyorum. kısacası işçi işverene karşı işe iade istemli dava açıyor sendikal nedenle haksız olarak çıkarıldığını ve bu nedenle sendikalar kanunu 31. madde gereğince işe başlatmama durumunda en az 12 aylık ücret tutarında tazminat ödenmesi gerektiğinin belirlenmesini mahkemeden talep ediyor. ancak mahkeme feshin sendikal nedene dayanmadığını bu nedenle takdiren 4 ay kadar tazminatın belirlenmesine karar veriyor. dava tam kabul olarak hüküm kuruluyor. burada kısmen kabul kısmen red olması gerekmiyor mu?
İlgili Kanun / Madde
4857. İşK/ 18-21
T.C
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2013/21497
Karar No. 2013/18156
Tarihi: 05.09.2013
FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE İLİŞKİN
DAVANIN TESPİT DAVASI OLMASI
İŞE İADE DAVASINDA SENDİKAL
TAZMİNATIN REDDİNİN HUKUKİ SEBEBE
İLİŞKİN OLDUĞU
SENDİKAL NEDENİN RED EDİLMESİ
NEDENİYLE EDA DAVASI GİBİ RED VEKALET
ÜCRETİNE HÜKMEDİLEMEYECEĞİ
ÖZETİ: Feshin sendikal nedene dayanmadığı
gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar
verilmiştir. Mahkemece açıklanan red gerekçesi
hukuki sebebe ilişkindir ve kurulan hüküm davanın
niteliği gereği tespit hükmüdür. Eda davası kısmen
reddedilmiş gibi davalı yararına vekalet ücretine
hükmedilmesi hatalı olmuştur.
DAVA: Davacı isçi, iş sözleşmesinin işverence sendikal nedenle
feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat
ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece fesih için geçerli nedenin kanıtlanmadığı, feshin sendikal nedene
dayandığı iddiasının ispat edilemediği gerekçesi ile isteğin kısmen kabulüne karar
verilmiştir.
16.05.2013 tarihinde taraf vekillerine tefhim edilen hüküm 13.06.2013 harç
tarihli dilekçe ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 02.07.2013
tarihli ek karar ile tefhim tarihinden itibaren yasal süre içerisinde temyiz talebinde
bulunulmadığı gerekçesi ile temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesinin 2. fıkrasında, "Kararın tefhimi,
mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile
gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2013/4
595
geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir.
Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması
gerekir." hükmü düzenlenmiştir. Bu nedenlerle basit yargılamada 6100 sayılı
Kanun'un 297/2. maddesindeki unsurları taşıyan hükmün, 6100 sayılı Kanun'un
321. maddesi uyarınca gerekçeli olarak açıklanması zorunludur.
6100 sayılı Kanun'un 321. maddesindeki "hükme ilişkin tüm hususlar"dan
kastedilen 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesindeki unsurlardır. Kısa kararın anılan
yasal düzenlemedeki unsurları taşımaması durumunda gerekçeli karar tebliğ
edildiğinde taraflar gerekçeli temyiz dilekçesi ile temyiz haklarını
kullanabileceklerdir.
Dosya içeriğine göre, mahkemece yasal süre içerisinde temyiz talebinde
bulunulmadığı gerekçesi ile temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir Ancak
yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, temyiz süresi gerekçeli kararın tebliği ile
birlikte başlamıştır ve davacı tarafın temyizi süresindedir. Açıklanan gerekçe ile
yerinde olmayan ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dava
dosyası için Tetkik Hakimi H. Bağcıvan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten
soma dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici
sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz
itirazları yerinde değildir.
2-Feshin sendikal nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen
kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece açıklanan red gerekçesi hukuki sebebe
ilişkindir ve kurulan hüküm davanın niteliği gereği tespit hükmüdür. Eda davası
kısmen reddedilmiş gibi davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı
olmuştur.Bu husus bozma nedeni ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca halen
yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7.
maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek
gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının (9) nolu bendininde yer
alan ; "Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte
olan Asgari Avukatlık Tarife Ücreti gereğince 1.320,00TL vekalet ücretinin
davacıdan alınarak davalıya verilmesine "ifadesinin çıkartılmasına, hükmün bu
şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.09.2013 günü oybirliği ile karar verildi.
|